2
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
940
Okunma
hep bu içli okunan
nakaratı mülteci şarkılar kör etti beni
dudaklarla bekaretini yitiren kitaplarda
altını kan sızan çizgilerle çizdiğim satırlar
hayatı zehretti
gözlerime yapışıp kalan siyah beyaz
yağmurlu sahneler
dilime pelesenk replikler uykumu tüketti
oysa o zamanlar korkulacak bir şey yoktu
paldır küldür duruyorduk durduğumuz yerde
yaşamamanın lafı mı olurdu
-
Olay
bağırmayacaktık avaz avaz
göğü delmeyecek
güneşi çağırmayacaktık
alnımıza kömür sürüp
yalnızlığımızı
ufak ufak bölüşüp
kalabalıklaşmayacaktık
belki o vakit
ağaç yapraklarından
uzun şenlik kirpiklerinden
yeşilden
maviden
acı sözcüğünden
kurulan şiirimiz
öldürülmezdi
bir şehir barikatında
bin bir kin tutmuş bakışla
Zaman
ağrılı bir masaldan sökülen bir mevsim
yağmurun sadece
kadın topuğuna yakıştığı bir gün
gölgenin ihtirasıyla
seviştiği sokakların üzerinde büyüdüğü
terli saatler
Mekan
cambazlar var hep caddelerde
ateşin üzerinde yürürler
ağızlarında sigara
ipin üzerinde yürürler
intihar toplanır parmak uçlarında
başkaları için daima cambazlıkları
bu koyun koyuna evlerin toplaştığı
yangın çıkışsız sokaklarda
-
oysa o zamanlar korkulacak bir şey yoktu
şimdi de yok, sadece artık yaşamamak
bütün sözlüklerde büyük yanlışlık kabulünde
paldır küldür durmak tümden kaldırıldı
ve kavgada ve aşkta