Gizliliğini Koruyamayan Bir Suç Eyleminin Üç Unsuruna Dair
hep bu içli okunan
nakaratı mülteci şarkılar kör etti beni dudaklarla bekaretini yitiren kitaplarda altını kan sızan çizgilerle çizdiğim satırlar hayatı zehretti gözlerime yapışıp kalan siyah beyaz yağmurlu sahneler dilime pelesenk replikler uykumu tüketti oysa o zamanlar korkulacak bir şey yoktu paldır küldür duruyorduk durduğumuz yerde yaşamamanın lafı mı olurdu - Olay bağırmayacaktık avaz avaz göğü delmeyecek güneşi çağırmayacaktık alnımıza kömür sürüp yalnızlığımızı ufak ufak bölüşüp kalabalıklaşmayacaktık belki o vakit ağaç yapraklarından uzun şenlik kirpiklerinden yeşilden maviden acı sözcüğünden kurulan şiirimiz öldürülmezdi bir şehir barikatında bin bir kin tutmuş bakışla Zaman ağrılı bir masaldan sökülen bir mevsim yağmurun sadece kadın topuğuna yakıştığı bir gün gölgenin ihtirasıyla seviştiği sokakların üzerinde büyüdüğü terli saatler Mekan cambazlar var hep caddelerde ateşin üzerinde yürürler ağızlarında sigara ipin üzerinde yürürler intihar toplanır parmak uçlarında başkaları için daima cambazlıkları bu koyun koyuna evlerin toplaştığı yangın çıkışsız sokaklarda - oysa o zamanlar korkulacak bir şey yoktu şimdi de yok, sadece artık yaşamamak bütün sözlüklerde büyük yanlışlık kabulünde paldır küldür durmak tümden kaldırıldı ve kavgada ve aşkta |