SESSİZ YAŞAM
Çocukken ,söz gümüşse sükut altındır, sus dediler .
Ardından , söz bilirsen söyle nasihat alsınlar, Söz bilmezsen sükut et adam sansınlar, Gençliğe adım attım, bu veciz anahtarı verdiler. Mecburi vatan hizmeti ,askerlik vakti dediler, Karışma, kaytarma, konuşma, tembih ettiler, Herşeyi duy, bil , gör ama, duyma görme bilme dediler, En güzel hal, haddini bilmektir, susmak güzel dediler. Ne sevdalar yükledim garip gönlüme, dil söyleyemedi, Ne güzel sözler getirdim zihnime, ama dillenemedi, Bazısını karalamaya kalktım, lakin şekillenemedi, Bu yüzden sohbet, muhabbet nasıl olur bilemedi. Susmayı öğrenmişim, güzel konuşmayı öğretmediler. Bazen tutamaz oluyorum, ağır konuştun, yapma dediler, Başka cümle yok muydu, böyle denmez , delisin dediler, Kısır kelimeler böylece, dilsiz dizelere döküldüler. Sessizlik perdesinde gizli, aşkım, kederim sevincim, Ebedi hayatta bülbül gibi şakımayı dileyeceğim. Kabiliyet anca bu kadar, dönemeyen dilden gelen, Sessiz yaşadım, bir gün sessizce göçüp gideceğim. |
küçükken bizleri hep öle yetiştirdiler. anlatma konuşma paylaşma,
haddimizi bileceğiz diye hep dudaklarımızda kaldı susmalarımız..
susa susa agır konuşturdular çözülünce dilimiz.
neyseki biz o devirleri geçtik:)
çoçuklar hiç susmazsın !
Tbrler. çok begendim kendimden çok şey buldun..
____