Bir gecelik helal olsa tüm içecekler,
Eşlik etse yalnızlığıma, envai şişeler.
Sokaklar boş kalsın , duymasın kimsecikler,
Attığım naralar, yalnızca karanlığı delsinler.

Sandala atlasam, açılsam deryaya,
Yanık nağmelerle haykırsam dünyaya,
Tüm efkârımı dağıtsam yakamozda,
Gözyaşlarımı sunsam sadece Mevla’ya.

Deniz, sandal, şarap, mezem sigaram,
Dertleştiğim dalgalar, ay ışığı, manzaram.
Ben miyim yoksa dünya mı sallanan,
Anlayamadım ki , yerinde değil kafam.

Dünyanın kasveti mi, ayrılık hasretimi,
Yoksa bu feryat, yalnızlığın sesi mi.
Satmışım dünyanın, sahte güzelliğini,
Çeek sandalcı, fondip yapalım şişeleri.

Öyle bir sarhoş olayım ki, silinsin kirli geçmiş,
Öyle bir ağlayayım ki, gözyaşım tükenmiş ,
Öyle bir sızayım ki, tüm sıkıntılarım sona ermiş
Öyle bir uyanayım ki, sadece kalbim dirilmiş, olsun.

Diyecekler bu adam ayyaş, şarapçımı acep,
Yook kardeş, kalp diriltir mi hiç dünyalık şarap
Anlayabilirsen iç dur, sandal huzur, aşk şarap,
İçmesini beceremezsen bil ki olursun harap.