YAŞAMAK BU MU
Hayatın kıvrımlı ve dikenli yollarında,
Elime batan dikeni çıkartmadan daha, Taşlar batıyor nasır tutmamış ayağıma Sabrım tükeniyor, için bayılıyor adeta. Düze indim derken, tekrar rampa başlıyor, Eskisinden daha dik, daha bir zorlu sanki. Gençliğimin geçtiğini fark ediyorum, yokuşta, Bacaklarım taşımaz olmuş, artık aciz bedenimi. Sigaramın dumanını yavaşça çekiyorum ciğerime, Eski aldığı zevki alamaz olmuş, o da benim gibi, Ben yaşamaya bıkmışım, o nikotine doymuş artık. Gençlikte imiş tadı, keyif veren zevkli zehirin. Duygularım körelmiş, hislerim bayatlamış, Hayat mücadelem, kalbimi çok yaralamış. Ömrüme zevk katan tek bir varlık sevmişim, Onun gidişiyle de, dünyam zindana dönmüş. Aslı yok, paylaşıldıkça çoğalan sevginin, Eksildiği yok, paylaşıldıkça azalan kederin, Çünkü her şey sözde ve dostluklar artık sahte. Sadece cebe endekslenmiş sahte beraberlikle, Sevginin değeri yok, mahkûm olmuşuz egoizme. Yüzümde ki, tebessüm olacak, en büyük sadakaya eş, İçim, kan revan olsa da, dilimle diyeceğim kardeş, İhtiyaç miktarı olacak, bir bardaklık çayla hoşbeş, Bundan gayrisi nasıl olsa, cebimdeki varlığımla eş. |