EYLÜL GÜNCESİ
Ansızın ve nedensiz bırakıp giderken
Çektiklerimi tersine çevirmek için verdiğim uğraş Tılsımı bozulan aşkın,garip halleri gibiydi Kanayan yarama bastığım tuzdan daha çok acıtıyor du Yalnızlığın acısı Deliren yokluğun lavları süzüldü yüzümden Nehirler boşaldı göz pınarımda Çaresizlik alabildiğine dövdü Yüreğimin gün görmeyen kıyısını Prematüre bebek gibiyim Yaşama direnirim küvezimde Her sabah uyandığımda bir yanım eksik İçselleştiremediğim bir dünya Ve sükuta mahkum bir yalnızlığa esir oluşum İrdeleme Eylül Yasaklardayım Ezgilerim sessiz Korkularım yoldan çıkmış Prangalar ayaklarımda Duygularım boynu bükük Gönlümde başlarken yaprak dökümü Kimsesizliğimle nikah tazelemekteyim Var git Eylül sana ihtiyacım yok Kuşku yürek yakarken, Ben zaten gazel olup dökülmekteyim Sevdam kimliksizdir,gönlüm ahuzarda Rotası belirsiz uçuşur hayallerim Umudun cezvesinde gönlüm zarda Dirhem dirhem erirken yalnızlığın kucağında Vuslat için bile duaya kalkmaz ellerim Varsın dert pişsin yarınımın ocağında Üstümde cirit atsın hüzün bulutları Benden bu kadar Herkes düşünürken kendi işini Satmışım bu hayatın gelmişini geçmişini Cansıla Şiirime ses olan sevgili ( HAVA AVCI KÖSEOĞLU ) Arkadaşıma sevgilerimle |
not yorum da şiirie ayrı bir güzellik vermiş harika diyorum