USTA/ŞİİRE VEDA 2
Sözün serinliğinde bildiklerim kendime
Notalar ıslak gecenin eşiğinde İntihara mehilli duvarlar çatlak Yokluğun kimsesizliğime reprik olmuş Fikrim ürkek rüzgarın dili kaçak usta Dingin gecem masallarına tutsak Vakti geçmiş hiçlik namaz telaşlarım Vuslat çekse tutar hasat vakti dalları Zülüm ihaneti söyler toprak anıları Tozlu raflarda hazırdı şamdanlar usta Sessizliğin yolunda zaman insanI geçer Kaldırımın törpülenmiş yüzü şehri yaralar Tekrarı olsa sütten kesilir analar Güçü dize getirmek zor gülümsetir omuzları Toprak koksa yağmur önce ıslatır bedeni usta Dik durmanın yolu hiçlik sessizliğinde Dümeni terk etmek olurmu kalabalık estiğinde Sağa sola yalpalayan ,bildiğinin ezberinde Kolaydı kıyameti duvarlar arkası gizlemek Samimiyetten uzak konusunda canmaz elçi usta Ah etme türkülere,tükenirmi yıllar Çöl bereketini inkar edenden almadımı Yolu kesen,yıkıp geçen nehir sanma Rüyalar içinde kahkahalar dolsa Gem vurulmuş kısrak,durulsa yelesi savrulur özgürdür usta Şiire sarmalanmış şairi yok saymak yaşıkmaz Ateş sönse,kül savrulmuş,is yok sayılmaz El ayak bağlıysa,yürek aşk’a açık ayrılmaz Bitmiş geçmiş ,ağaçlar ölümden korkmaz Yırtık söylemi alkışlamak vazifem olmaz usta USTA Balığın karnında Yunus kuşları Yusufun kuyusunda Kanatlı balıklar Kudüsun sızısına Su taşır karınca Sönmeyen yangın Öper gül yağmurları İnsana dokunur tümceler Şiirin zikri heceler Anlam kırıl/ma karmaşası İroni şarjör dizeler Başlangıç bitiş Fırtınanın ortası Harfleri vurmak Bestesi güfteler Duygu mucizesi İpek böceğinden izler Şairin şiire vedası bu çok eski dizeler. |
Yüreğine kalemine sağlık
Yürek sesin hiç susmasın
_______________________________________________Saygılar