kemik leğen
Leğen kemiği diyor, kadın şair
sürekli leğen kemiği okuyorum yazılarında evet yıkandık biz orada kadının kemik leğeninde doğumdan çok önce yıkandık ak pak olduk süt banyosu yaptık aynı alışkanlığımız doğumdan sonra devam etti. Çıplak deride güneş yanığı soyuyorum kadın sırtında leğen sürekli yanında beni yıka diyorum kemik leğende, vakitli vakitsiz beni yıka gece üçte mesela sonra uykudan uyandırılıp kükreyen vahşi hayvan bile olsam beni yıka… Canları isteyince ne çok yıkadılar bizi? İçine düşüp ne çok öptük kemik leğeni? Bir gülün uçurumunda hayal kuran çocukların genç kızların kansız yüzünde esen soğuk rüzgarda yıkadılar ölü çıplağı yıkadılar bizi eminim sen de yıkamışsındır iyi kötü birilerini... Bir kadının kemik leğeninden tertemiz doğduk dünyaya sonra başka bir kadın geldi karanlık bir kadın karanlık sadece güzelliğin ardında görünmezdi hadi, dedi kadın ve kemik leğende bir karış suda boğdu bizi… |