SENİN DERTLİ SEVDİĞİN
Nasılda hıçkırıyor, duydun mu yâr, figanı
Boynu büküktür gülün bülbülünü arıyor Taktığı ince kemer, Romanovdan ruganı Sanki hasretmiş gibi, beli nasıl sarıyor Sevda ateşlerinde, deli yürek yanarken Kuruyan şu dudağım, yâr ismini anarken Göremeyince seni, bakışlarım donarken Hasret rüzgarlarında göz yaşlarım kuruyor Askıda kaldı sanki, sevda üzre sözlerim Şimal yıldızı gibi gözlerinde gözlerim Ey sevgili bir bilsen, seni nasıl özlerim Gülümseyen hislerim her gün dibe vuruyor Bu özlemdir gün boyu,hırsla başımda esen Ben olmadım sevgili, aşktan ümidi kesen Gündüzümde sen varsın,gecelerde yine sen Değişmeyen hayalin hep karşımda duruyor Bitsin artık işkence, her gün dua ederim Yeter ki sen mutlu ol, başım alıp giderim Değişmedi yıllarca, benim makus kaderim Sanki kara örümcek, hasret ağı örüyor Petekte bal yapsaydım, bende coşup arıyla Güler mi dudaklarım, şu gönlün efkarıyla Ne zaman karşılaşsam, dost dediğim biriyle Nerdesin ey sevgili, gören seni soruyor İnsanlardan hep kaçtı, göz yaşın saklamaktan Gına getirdi gına, postayı yoklamaktan Bu Lüzumsuz bilesin, yoruldu beklemekten Senin dertli sevdiğin, her geçen gün eriyor Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ Romanov : Rusya’da yetiştirilen, derisi çok kıymetli koyun Rugan : Parlak deri |