insan ve oyun
Sona sana giderek,
Her cümlede bir sinek öldürdük, Yakaladı yalakalar, Buladılar sevgilerini bana budalalar, İçlerinde zımbırtı oyunlar, İşleri hep sahtekâr, Kırk dalda, Kırık dökük insanlar, Gecenin zehrinde, Ölüm kadehleri ellerinde, Hepsi sarhoşlar, Boyunlarından asılmış üzüm gibi, Her salkımda ayrı, Her sevdada başka güzellik var, Anaların koyduğu Sırtlarındaki ıslak havlularını çıkarıp, bir bez parçasıyla dolaşırlar, Beyinlerinde örümcekler artık ağ yapmış, Yavrularına bakarlar, Sonra döner bize siyaset yaparlar, Cehenneme Hücum Partisinde başrolü oynayan şeytanlar, Bellerine iki boncuk takmış piyonlar, Gece lambaların altında fink atarlar, Doğruluğa, Veya Doğudaki doğruluğa gelince, Dağlarda saklanıp, Ellerinde iki oyuncak tabancayla, Askerimize kafa tutarlar, Hangi yiğit anasının bacısının başındaki örtüyü, Başucuna astırmadı, Şimdi onlara gelince, Başlarına aldıklarının ardına gizlenip, Saklandığı yerleri kendilerine mezar yaptılar, Ağızları bir karış açık, Canlarını bir beton yığının üstüne bıraktılar, Yer olup toprağa karıştılar, Yiğitlerimiz toz toprak deyip, …………………………..Üstüne bile basmadılar. |