Sen Çocuk
Öyle bir huzurdun sen,
Neşeydin çocuk, Elma şekerlerinin parlaklığına kanacak kadar masum, Üstündeki çamura aldırmayacak kadarda emindin kendinden, Akşam ezanlarının gecenin habercisi gibi, annelerin sofralarına çağırdıkları bereketiydin sen, Ne oldu da astın yüzünü, Kim vurdu da döktün hüznünü, Resimlerindeki siyah giyenlerde kim, İki dağ arasındaki güneşini kimler batırdı, Ne çabuk büyüdün sen çocuk, Ne zaman durdu top ardında koşuşturmaların, Denizi seyredip de boğazını düğümleyecek dertlere ne zaman düştün, Hasrettin sen, Geçmişimizi hatırlatıp bizi de beraberinde büyüten, Şimdi kime hasretsin sen, Ellerini semaya açıp dua ettiğinde geri çevrilmeyendin sen, Sen çocuk, Bizler büyüdük demi kurtulduk. |
"Akşam ezanlarının gecenin habercisi gibi,
annelerin sofralarına çağırdıkları bereketiydin sen,"
...
ahh nihat, berkin, ümit, uğur, ceylan ve daha nice kardeşlerinin kalleş bir kurşunla söndürülen gülüşleri... ve anne sızısı, baba sancısı,
dipsiz denebilecek ölçüde derin bir yoksulluk.. bilyeleri kan gölünde boğdurulmuş çocuklar, çocuklarımız.!
şiire ve etkin seslendirmeye sevgi ve saygımla, emeğinize sağlık esra kardeşim..