rüya
gözleri zamandı
saçları sırat elleri sersebil sözcük bahçesi belirirdi yüzüne her dokunuşumda dudaklarında elma ağaçları yeşil rengine boyanırdı dişleri ve göğsüne ahireti yatırırdı sorgu sual alemine düş saklardı yansıması suya dönüşürdü güzelliği gülümsemesinde kalp denilen konakta huzuru ağırlardı dünyadan çocukluğuna yol alırdı ağladıkça ayakları yıkanırdı başucu toprak aklı kefen rüya penceresi gökyüzü kadar sınandıkça beyazı severdi |