Fasl-ı hazânArtık yazar mı bilmem seni satır ve kıta Siyah beyaz karıştı gri sana elveda Fasl-ı hazân vaktidir hayâllerde inkita İçimde ki benim sen ,sana temelden vedâ Gece kör gece sağır yok ay yüzünde resim Çığlığında zamanın sahte gülüş ve riyâ Ayna kırıklarında kuru yaprak bir cisim Odamda ki lambada can veriyorken ziyâ Şimdi sessizlik vakti sensizliğinde nefes Seni sana bıraktım gölgeni al öyle git Kapalı kapıların azadlığında kafes Kalp çilede müebbet üstünde dikenli çit Bir hıçkırık tufanı belki maziden kalan Ya da üç beş tebessüm gözbebeğinde yara Gün bitti yarını yok bağ bozumunda yalan İçinde ben olmayan senleri sen de ara Borsa da şimdi rüya tahtaları kapalı Ayrılık tavan yaptı vefâ yorgun mezatta Deniz’e fırlattığım şişe çelik tapalı Aklım,fikrim ve ruhum,hâlâ hâlâ tezâtta Ve bitmeli bu şarkı ses koptu teli sustu Rüzgâr kulaklarıma o eski günler desin Günlerim dünlerimi gözümden geri kustu Beynimi parça parça edip dururken sesin Hatıran bölük pörçük,soldu sevdada nakış Yalnızlığında hasret içi girift bir hece Şimdi geride kalan öksüzlüğünde bakış Sislerde esir güneş, ateş içinde gece Kalmadı söz ve hece muzdârip mahzun nesir Sararmış resimlerin bakışları yaralı Zannetme hükmündedir Makberî’ce bu hasır Dağlara türkü yazdım zincirleri kıralı Makberî - Ahmet Akkoyun.........29/12/2007......14::00.........İst |
Kalmadı söz ve hece muzdârip mahzun nesir
Sararmış resimlerin bakışları yaralı
Zannetme hükmündedir Makberî derd-i esir
Dağlara türkü yazdım zincirleri kıralı
7+7 vurgulu ...14 lük hece vezinli.....çapraz kafiyeli abab.cdcd....harika gönül incisi dizeler...
üstad tebrikler...saygılar...selamlar...