Üçüncü Sınıf Ömür Törpüsü
İyi günler, mümkünse ucuzundan bir ömür törpüsü alabilir miyim?
siyahından kırık gölge bazı sevmelerde imzalı alçılar bir geceden bir geceye, bir gecede şehvet köprüsü bir yara işçisiyim / en büyük sermayem kamburum belki o açlıklardan durmadan sürgün yedi yalnızlığım hep bir sıkıntı bagajımda. Yollara yapış yapış. yine hiç görmediğim virane beldeler, hep aşağıda bir ölümün en az dört mevsimi kuş uykusundayım yedi renk musalla taşının üstünde okunaksız bir düş gözlerim sevişemediğinden, okuyamıyorlar daha ilk doğumu oysa en büyük yüzüm oydu, dudaklarımda eskitilen kundak kokusu, puslu bir zemin katımda bütün zamanlarım içtimada, biri hariç hepsi tamam o da bana öfkesiyle örüyor, biraz üşüyeyim diye ağzımda hep bir ağızdan, kendi kazdığım dilimde boğuyorlar beni kırık bir aynada yakıyorum bütün ıssızlıkla başlayan tüm düşlerimi sana olan kıyımın en kayalık yeriydi kavuşmak yüzme bilmeyen bir dalga olurdum ben, sonra hepiniz arardınız beni içinizde, hürmetten gün batımlarına yıllar sonra değil tabii gerisi, bir heyecanı canlı tutabilmek için bu çıbanın başı dev bir ayrılık kuğusu, sürekli gözlerimden kaybolan, ve durmadan yiyen o derinleri İyi günler, sen en iyisi ucuza, al benili bir hayat kar bana varım yoğum kasvetli harçlar, yine de bir kaç karanfil at, öyle yoğur en sonunda düşlerimi sıyırıp pay ediyorum, vakitsiz fakir aşıklarına zaten Törpülemekten geriye incecik bir hayat kaldı... Oktay Coşar |
ne ararsan mevcut...