ArafAcıyı demleyip kederi çoğalttıktan sonra.. astım tüm şiirleri darağacına yazılmamış okunmamış söylenmemiş bir şeyler kalsın istedim sana dair içimde.. Bir yaba’nın dişleri arasında göğe savrulan tınaz gibi havalanıyor yüreğim akşamın alacasında hayalin değince kirpiklerime Ah! kalbimin ince sızısı...yarım sevdam, yarın/sızım... Yürek; sıtmalanmışsa bir kez ısıtmak için ilahi bir aşk gerek gönlün gerkefinde muhabbeti nakış gibi işlemek gerek Gurbeti yüreğimde taşıyor gibiyim hem ölü hem de yaşıyor gibiyim ne edeyim ki uzaktasın! aşkını gönlümde cemalini hayalimde saklıyor gibiyim Çöller kavuşursa bir gün suya buluşursa yeryüzü ve gökyüzü aynı ufukta biz de kavuşuruz Araftayım. arafın da arafındayım. bilmiyorum ki hangi yoldayım. Dilruba Emine Genç /02 Eylül 2013 |
okunmamış
söylenmemiş
bir şeyler kalsın istedim sana dair
içimde..''
Etkili bir giriş olmuş şiire.
Şiiri, şiir gibi değil de,
yüreği ile okuduğunda insan,
gerçekten çok etkileyici oluyor bu bölüm.
''Sana ait bir şeyler kalsın içimde, paylaşmadığım!...''
Gerçekten güzel ve düşündürücü...
Galiba gerçek hayatımızın realitesi bu...
Hepimizin içinde, paylaşmadığımız hatıra kırıntıları çoktur.
Çok samimi bulduk şiiri biz, yürekten sökülüp gelişini izledik kelimelerin...
O kadar sıcak, o kadar sade...
Ne yazmalı?
Şiir, şiir olsun diye yazılmamış gibi...
Hissederek yazılmış, yaşanmış cümleler sanki...
Azerbaycan sabahlarının bu serin ve rüzgarlı saatlerinde,
yüreğimizi ısıttı şiir.
Mahzun tebessümlerin gölgesini düşürdü dudaklarımıza.
Ayrılığın, yalnızlığın mahzunluğunu işte...
Güzeldi güzel...