2
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
235
Okunma

Anlıyorum
biraz geç anlıyorum
anlamam, on yıllar sürdü
belki ama anladım (!)
Delirdiğimi düşünüyorum
düşünebiliyorsam
nasıl delirmiş olabilirim
diye zihnimi zorluyorum.
Sonradan jeton düşüyor
Aptal! Aptal! Aptal!
Yine kendimi suçluyorum.
Her zaman olduğu gibi.
Kendime cephe alıyorum.
Oysa, insanlar bildiğin, düpedüz kötüler.
Evet, kötüler...
Ağlarına düşürdükleri;
zehirledikleri duygularını yönlendirdikleri insanların
hayallerinden, acılarından, yalnızlıklarından besleniyorlar.
Öyle sarıyorlar ki etrafını
merakını, dikkatini, tüm ilgini
çekiyorlar..
Zaten aradığını düşündükleri
Aşk pıtırcığı oluveriyorlar..
Sözleri ile büyülüyorlar.
Çünkü onların işi bu.
Evet, işleri bu.
Bir insanı, bir yere bağlamanın
esir almanın
master’ını yapmışlar.
Kene gibi yapışıp hislerini emiyor
duygu vampirleri.
Ve sen uyuyorsun.
Tabiri caizdir "ayakta uyuyorsun"
Duygu dünyan öyle dağınık ki
hayali, gerçeği karıştırmaya başlıyorsun.
Gözümüz aydın(!)
Bunca eksik kalmışlığın üzerine birde paronayak kişilik bozukluğu doğuyor.
(anası belli, babası değil.)
Ama yakışır, yakışır abi
bize, bana, sana, ona..
Sevgiyi arayan sevgi dilencilerine yakışır.
Zaten sevmek deli işi
Akıllının yapacağı bir hareket değil.
Peki...
...netice?
Buldun mu gerçekten.
Aklını, dengeni...
Buldun elbet ama belanı.
Neyse sal gitsin
Rahat bırak hayallerini.
FIN
dil-ruba / 06:00 güncel
On altı yıl önce bu gün müydü hatırlamıyorum
Hatırlamakta istemiyorum
5.0
100% (7)