BİR GURBET HİKÂYESİÖmrün ahirinde kalmış çaresiz İbrahimler çöle vurgun Sare’siz! Ben bende dağıldı akıl çare siz --------------Yollar uzak, kalbur merak eliyor --------------Âşık çırak, dilde firak geliyor. Derya derken su arkında boğulan Hasret ile dağıldıkça dağılan Dosta varıp kapısından koğulan -------------Ömür kızak, gönül çorak ölüyor -------------Âşık çırak, dilde firak geliyor. Hayaller kapanda, kaviler yarda Hangi göz var handa, sarayda, kırda? Sanırsın ki, Tekin Diyarbakır’da -------------Alnı ak ak, menzil ırak biliyor -------------Âşık çırak, dilde firak geliyor. Issızlaştı, buraların tadı yok Bahçelerin çeperi yok, badı yok O gidince hiçbir te/kin adı yok -------------Her yan sazak, elde orak diliyor -------------Âşık çırak, dilde firak geliyor. Umudunu güvenini yitirmiş “Olsun” diye ivenini yitirmiş Gül kokulu gevenini yitirmiş -------------Sevgi azak, yolda burak meliyor -------------Âşık çırak, dilde firak geliyor. Karanlık bitmiyor, ağarmıyor tan Hayalde yaşıyor varlığı an an Hisli yüreğidir garibin vatan ------------Hasret tuzak, sine durak deliyor -------------Âşık çırak, dilde firak geliyor. Uslandı, bağ basan suyu tüketti İpe sapa gelmez huyu tüketti “Ergenekon” dedi, soyu tüketti ------------- Bülbül kazak, hissi kurak gülüyor -------------Âşık çırak, dilde firak geliyor. Ah etti, vah kattı, arttıkça sızı Hasretlere saldı gönül hırsızı! Koydular yapraksız, budaksız bizi -------------Dövme kozak, pulsuz varak siliyor -------------Âşık çırak, dilde firak geliyor. Kazak: Dilsiz. Geven: Geveze. Azak: Azıcık. Sazak: Bataklık. Kozak: Mektup kutusu Varak: Vesika. Çırak: Acemi |