Günah keçisi
Günah keçisi
Suzan Kırık bir testiydi yıllar önce köyünde Çeşmenin başında bekleşen kadınların arasında Köylünün dilinde Suzan … Çağ atlayan bir dünyada Günah keçisiydi Suzan Deliler ülkesinde Suzan… İlmik ilmik okudu.. tane tane işledi El verdi diz verdi.. Gönül verdi Yılmadı yıldırmadı… Bir yetim gördü başını okşadı Bir fakir gördü bir sıcak çay ve bir poğaça Bir hakir gördü Elinden tuttu Suzan Günah keçisiydi Zenginin dilinde Suzan kırık bir testiydi… Parçalarını dağıtmak için..ruzgara uçurmak için köylü bekledi bekledi… Yağmur duası niyetine… Ama olmadı Suzan testinin içindeki su tanesi oldu… Gönlündeki çiçeğin toprağı… Çamurun içindeki altındı suzan Fakat zan üstüne zan! Bir gün geldi Ayrıldı suzan… Köyün öğretmeniyle… Suzan dağa kaçtı sandılar Ama suzan Ayrılıklar ülkesinde…. El verdi gönül verdi… Gün geldi suzan… Geri geldi… Beyaz bir elbise vardı üstünde Şöyle bir baktı ahaliye… Kırık tepsi hala yerinde duruyordu ama Kalbi kırık suzanın yerinde yeller esiyordu! |