KÜL
Kırlangıç süzülerek bir dala kondu, dal eğildi hafifçe, selamlaştı yaprak
Kış gelmeden döküleceğini biliyordu, rengi hüzün dokulu, sarı sıcak Kurudukça dökülecek, döküldükçe süpürülecekti, sonu belliydi toprak Kitap, defter arasına konmayacak, uzun süre anılarda saklanmayacak Közler üzerine düşenler yanıyordu, sessiz, sessiz, damar damar kıvrılarak Koyu dumanlar yükseliyordu havaya, dans eden küçük bulutçuklar yaparak Kırılan dalların çıtırtısı var çocukların ellerinde, mangallar yakacak Kül rengi resimler çizecekti zaman hayata, dünyamıza kokular saçarak Kırık zeytin dalı kırlangıç gagasında dolaşıyor, barışı tokatlayarak Közlenmiş ateşler canlandırılıyordu, maviliklerden özgürlük soluyarak Kirli suratlar bakıyor ufuklara, hayaller kurup hayaletler oynatarak Kuru dallara konmuş kuşlar altını pisletti devlet kuşluğuna oynayarak Kelimeler düştü cümlelerden, cümleler devrildi yeryüzüne, yarım yamalak Karın deşen Jaklar türedi zamana, zaman iyice bozuldu, akıllar çatlak Koyun koyuna yaşıyor adaletle zulüm, çağı çıkarlara aydınlatarak Külden kullar türedi, soluk benizli, yayvan ağızlı, gülüyorlar sırıtarak 27.08.2013 – İzmir Şiir 25 hece olup, aynı harfle başlar, biter. |