Ömrümün Eksiği
Sana çığlıklarının bile ulaşamayacağı çok uzak coğrafyalarda ki dik yamaçlardan sesleniyorum,
Sohbahar’a doğru hazırlık yapan bir yaz ayının tam da 25 inden ... Pek fazla da bilinmez, En sert iklimlerin Ayrılıklara ait olduğu ... Sıcacık içime işleyen bir Ayaz diyenler oluyor, umursamıyorum kimseyi ... Ya yanlış biliyorlar sa ? Ya doğrular sa ? Öyleyse geceleri gözümün önüne gelen gözlerin neden içimi titretiyor ? Geceleri bir tek onlar eşiliğim oldular. . . Kış’ın mı geldi de KAÇTIN Sevgilim .! ? Seninle birlikte yıldızlarımda bulutlara sarınıp çekildi ömrümden . Sana daha güzel yazılar, Şiirler yazmak isterdim ... Ama seni anlatmaya benim Şairliğim yetmiyor, Eksikleşiyorum gün be gün ... Tıpkı kalemim gibi hep bir tarafımdan hayat yontuyor beni de, Bitiriliyor, Harcanıyorum ulu orta ... Sabah rüzgarlarından evvel davranıp keşke sen dolabilsen, ömrümün çatlaklarına ... Ben şimdi dost sohbetlerinde, otobüs duraklarında , sahile yakın çay bahçelerinde, kaçırıyorum ıslak ve ha yağdı yağacak gibi bakan gözlerimi herkesten ... Bir avuçluk kalbim’de , dünyalara yetebilecek sevgiyi taşırken, başına sıkıyorum tüm filizlenmeye hazırlık eden umutlarımın ... Ben var ya ben; Sanırım SENİ ÇOK SEVİYORUM BE KADIN .! |