PİŞMANIM YİNE RÜVEYDEAh Rüveyde bu kaçıncı yaprak dökümüdür hayatımda artık soyunup dökünmek istiyorum hüzünleri bir bahar gibi süslenmek geçiyor içimden rengarenk çiçekli elbiseler giyerek çok da değil hani biraz beyaz biraz da pembe tonlarından hayatın. Her sabah, ama her sabah penceremin buğulu camlarına gülen yüzler çiziyorum kırık parmaklarımla gözlerimden savrulan gözyaşları teker teker süpürene kadar öylece seyrediyorum kırık umutlarım silinene kadar gözlerimde belki bugün diyen sesim yankılanırken sözlerimde. Hep bekledim ben biliyorsun Rüveyde üstümden çıkarıp attığım sevdaları geçmişe gömerken elimde kürek doğruların bulaştığı bir hastalılla dönüşlerini en çok en çok pişmanlıkları bekledim Rüveyde kırılan duygu kırıntılarımı toplarken anılardan olmadı. Köstebek gibi her duyduğum seste kendi içime kaçtım korkudan çok aç kaldım ben Rüveyde seslerin içimden yok olmasını beklerken ölmeyecek kadar dudaklarıma sürdüğüm ve dilimle yalayarak tadına vardığım ufak tefek sevda yalanlarını inkar etmiyorum onların sayesinde değilmidir şu anda dik duruşum sabır taşına dönsem de hala ömrüme oturuşum. Vazgeçişlerde yaşadım elbet yağan gözyaşları kirpiğimi vururken ve ben kanlar içinde yere düşerken Rüveyde pişmanlıklarımın içinde ölüp ölüp dirilmeyi şu yaşadığım gece kedi gözü gibi parlayan karanlık Kentlere borçluyum katili meçhul her cinayetim aranıyorlar listesine bile giremedi Rüveyde çünkü bende her kadın gibi gizli gizli öldüm daha yeşertemeden hiç bir sevdayı dalımda yabancı bir elin koparmasıyla soldum. Ayvazım DENİZ |
Kutluyorum.