Bu Şehir Yanıyor
Bu şehirde bir ben var seni bekliyor başı dumanlı
avuçları vuslat kokuyor semaya tüterken yılgın bir bekleyiş bu ecel buğulu ikliminden acıyor her bakışında yollara yüreği saklanmış mı dileği kaf dağına uğramaz olmuş yarin aşk sofrasına ah Züleyha ah Yusufa meylin ürkütür geceyi zindan gözlerinde büyür coğrafyası bozuk çöllerde hasret tüllenir günahı sevabı unuttu dimağ fikrimden çıkmayan arzular yüzleşir omuzlarımda yük tutkular gibi tutukluyum siyahın zifiri rengine boyası bozuk düşlerim yalandan oynar maskesi düştü düşecek yüzümde ekşimiş tebessüm eskiye rağbet bit pazarına nur sonsuza dek uzanır utanmış bedenimin ahı ar perdesi yırtık bir resim gölgeler tertemiz aşkı kir birikmiş bedende kırklar uçur yunup yıkansa akmaz ki bu kapkara kir sözüm meclisten dışarı ar etsin anlamı aşkı küstüren lehçeler kalemler kilitlesin sözleri şiirler mühürlesin yâr öpmeyen lebleri vah yokluğunda mıhlanmış bedenime hasretin acısı ağıt yaktım geceye sürmelemeden gözleri bu şehir yanıyor cehennemi azat et artık şu sendeki beni bulur belki ölmeden önce bedenindeki cenneti |