1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
7412
Okunma
Gece on iki olur siyahın mateminde
Bir ruh çarmağa gerilir ihanetin pençesinde
Serçenin gözyaşları ölüverir ansızın
Gönül penceremde
Herkes yol alır ıssızlığa sevda limanımdan
Gece on iki olur ben ölürüm öldürdüklerimle
Kaleşliklerin bıçak yarası izi
Hala sızlar
Göğsümün sol yamacında
Meçhul biri ölür ansızın
Gece on iki sesizliğinde
Dost bildiklerim mezarıma toprak serper
Cılız arsız gülüşlerle
Bir birine secde eder
Sahte kahkakahalar
Kahpeliğin peşkeş çekilmiş zikriyle
Ben ölürüm gecenin huzurlu serinliğinde
Gece on ikiyii okşayarak sevdiğinde
Yeni bir can doğar
Ankanın tüm ihtişamlı yüceliğiyle
Bir anda ölür her hain gözbebeklerimde
Külerinden doğar güneş gibi bir sevda
Ve ölen ölür yüreğimde
Gece on ikinin esaretinde
Hoçakala gerek yok artık
Susmalı Susarak gitmeli
Bilmemeli zalim geceler ağladığımı
Ansızın sessizce gitmeli
Yelken açmalı kimsesizliğe
Meçhul bir yabancı gibi
Asi serseri kimsesiz şair gibi
Gitmeli gece on ikiyi gösterdiğinde
Elvedaya gerek yok öyle
İhtişamlı sahte süslü gözyaşlarınada gerek yok
Helalliğe hiç gerek yok
Gönül heybeme hayelerimi hüzünlerimide
Doldurup gitmeli
Sesiz sedasız
Gece on ikiye sürgün geldiği anda
Ayhan Aslan