GRİ EV..........
neden senden gitmeme bu kadar çabuk izin verdin.....
gelmeden önce...... vazoyu boş bıraktım sen geldiğinde papatya koyarsın diye duvarlar rutubetten sonrasına gri ve aynı anda senle düşündüklerimiz var masada..... ekranda yalanlar geçidi anlatılıyor üstte patika yanı orman resmi sessizlik bir içim su değil yoksun ya suyun tadı bile garip bilesin..... tavanda çizgilere rehin ışıklar balkon kapısından görünüyor kutup yıldızı ve uçak sehpada yarım bardak çay tütünü uzamış sigara ve resimlerinden karışık özlem..... geldikten sonra....... yavaşça yürüyerek o türküyü söylüyorsun duvarda beyazın tanrıçası sen ve siyaha alışık ben mevsim işte o beşinci mevsim bu kez sehpada kahveler var sigara senle beraber öldü mutfakta keyifli kokuların daveti var ve birazdan kapı çalacak ve dostlar huzura dolacak....... sohbetin özgür tadında iklimler akıyor dışarısı sağanak yalnızlık ve duvarların içinde papatyalı düşler akıyor zaman doğurganlık gösterip gece siyahı iyice düşüyor şehre ve dostlar yavaşça uğurlanıyor sözcükler dilimde bırak yarın beraber toplarız oluyor ardından düşlerimizi birleştirip aynı gök altında tek beden evreni sunuyoruz ruhumuza..... ve senden öncenin senden sonrası bilincimin tek doğurgan anı.......’kdr’ |
ve özlem sevgiliye...
papatyalı düşler...
hepimiz kurmuyrmuyuz bir papatyalı düş?