SuskunSeni tanımadan önceydi Suskunluğum bile bağırıyordu avaz avaz Nasıl olur da susarken bu kadar kalabalık olur insan Önce öldüm kendi içimde Bir mezar kazdım sevgime derinlerde Bilmiyordum, aslında her ölümün sonunda bir diriliş bekliyordu Hem ölüydüm, hem de vardım Sonra bir boşluk doldurulmayacak gibi Ve uzun bir sessizlik Sendin gelen Bir bütünün diğer yarısı gibi Ayağımın altına batan dikenlerden anlamalıydım Hayat bana gülmem için güllerini yolluyordu Attığım her adım bir sonraki adıma fener oldu Yıpranmış hayatların gölgesinde Masum ve saf bir kalple teslim oldum sana Beni benimle yaşa diye.. Sabretmek durup beklemek değil biliyorum Gülü için dikeni, gündüz için geceyi kucaklamak Ve biliyorum ki ilacı zaman Sakın kelimelerime takılma Bil ki sana asıl seslenen kalbim Onu duy, Çünkü karşında lâl olmuş dilim Yalnız sana susuyorum Yalnız seni seviyorum Ve yalnız seni özlüyorum… |