Sessiz ÇığlıkGünahını unutmuş kırık bir kolken ömrüm Değersiz bir diyettim, kim duydu feryadımı? En işlek caddelerde tek çıkmaz yolken ömrüm Kendime eziyettim, kim duydu feryadımı? Âşıktım, maşuk için tırnakları sökülen Sevdanın karşısında suçsuz boynu bükülen Ve sahte bir Mesih’in dudağından dökülen Günah dolu ayettim, kim duydu feryadımı? Sanki ölmeyecekmiş gibi yaşarken kimi Taammüden kastetti ruhuma yerçekimi. Bir de aşkı gömerken sevdamın tek hakimi Maktulsüz cinayettim, kim duydu feryadımı? Üstelik kırgın gönlüm yürek yürek sürüldü Umudumun her yanı yalnızlıkla örüldü Tutuksuz yargılandım, suçum sabit görüldü Sürgün oldum hasrettim, kim duydu feryadımı? Oysa yirmibeş yıldır yalnız aşktı ektiğim Bazen bir kardelendi bazen güldü diktiğim Bazen de bir sahrada zemheriyken çektiğim Kaç ilkbahar tükettim, kim duydu feryadımı? Meleklerin gözyaşı yeryüzüne inerken Yıldızlar güne küsüp birer birer sönerken Müvekkiller hâkime, ceza suça dönerken Kutsanmış bir lanettim, kim duydu feryadımı? Ebabiller göçerken sağ kalmış en son file Tövbesinden cayarken tövbekâr olmuş dile Bazı gün bir günaha, bazı gün bir gafile Kendimi ihbar ettim, kim duydu feryadımı? 10.02.2000 Ankara |
Muhteşemdi...
Teşekkürler değerli şair...
Saygılar...