GÜMÜŞ RENGİ GÖLGELER
Arzudur adınız ya da Alevdir
Gümüş renkli bir duman gibi çöker Gözlerinize keder Yazgısına küfreden heykeller gibisiniz Ateşe kör Rüzgara sağır İç çekişlerinize sığınırsınız Dışınız şen şakrak İçiniz kor Boğazınızda yönü belirsiz öfkenizin elleri Kahve falında görürsünüz bir tek Saçlarınızın okşandığını Sıcak bir öpücüğü yanağınızda Bir gülüş konar dudaklarınıza Gözlerinizde gümüş rengi gölgeler Sımsıcak yerleşir yüzünüze tebessüm Bilmediğiniz bir masalı okursunuz Bilmediğiniz dillerde Düşler kısa sürer Hayatın hazan bahçesidir Kanatsız uçtuğunuz, pervasız Dört kitapça lanetlenmişsiniz bir kez Pay edilirsiniz sarhoş sofralarına Cömertçe yağmalanır bedenleriniz Tenlerinizde sırtlan dişleri Bıçaklara asılan gölgeleriniz Uzun bir çığlık gibi düşer geceye Yabancılaşır, ses vermez sesinize Kelebek zarifliğiniz Malumu ilan eder Sizinle sarışınlaşan baharda Eteklerinizi çekiştiren kaldırımlar Yağmurlar da yitirir rengini Ve göründüğünce masum değildir gökyüzü Otuz üçlük bir tespih gibi sallanırken İşaret parmaklarında namus esnaflarının/ Siz Naif zevklerimizin orospuları Yanan karların üstünde Gebeliğine gülümseyen bir ceylan gibi Mutlusunuzdur Küsmesidir yağmurların Bulanık damlalarına Hayata kırgınlığınız Uçurumları gösterir adresleriniz Derin ve uzak Yüzleriniz gibi. |
Uzun bir çığlık gibi düşer geceye
ahengi güzel yakalanmış.
güzeldi...
sevgiler