İnsanın Bilmecesi
Uzun kış gecelerine özenmiş kahpe ayrılıkların isi
Yüksek rakımlı hasret söylencelerinin keder filozofları Bünyeme sirayet eden nikotinsiz dokunuşlar Ayrılığın kural tanımaz kuralsızlığında Yasallıktan medet uman dua ve umutlar Alaca kırmızıya gözlerimi bulayan Merhaba. Silahlanır zihnimin arka sokaklarında tematik düşler Doğal afetler zamanaşımına uğrar Damağım ve dimağım yerli bir iklim Dilimde kekeme ve kekremsi bahar Otuz iki dişimle omuz omuza bir olup Seni bekler çürüyüşler mezarımda Boğazımda seyyare yutkunuşlar kaskatı Derdimize karışır haramlar Felç olmuş gramerde sıtmaya tutulmuş kelimeler Merhaba. Sevmeler umutların en ince tasviridir umut ki... Ağlamaklı devlere kafa tutan cüce Ne heyula kararlara merhem Ne ar damarımda cilveleşen serçe kuşu Hangi karganın vicdan azabıdır kim bilir. Okyanus akıntılarına kulaç öğreten dalgalar Hangi inleyişin çırpınış ve çarpışın gazabına gebe. Aşk deyince... Islaklık ay ın göz ucunda Islatır akşamları, ıslatır şarkılarıda Asuman, zemin, hilal, melal Merhaba. Cüzzamlı parmaklarıyla su döker şiir Döker kırk tas cenabet ayrılığın başına Öksüz başı okşarcasına medet umar sözcüklerden Bayat kurallar, ucuz nazariye ve nazireler sırıtır Bir bahriyeli durur sinemde bembeyaz Yaşasın ölüm tadında yokluklar şimdide Dün, bu gün, yarın, ölüm... Merhaba. Gönül mülkiyetinde aşk bir yetki Aklı gerip koparmak tek gerçeği Uykusuz insanın, uyku kaçıran bilmecesi Sevgili... Merhaba |