Muhasebe
1
Maviye çalan gözleri göğün Küsmüş gibi güneşe nemli Maddenin göğsünde inleyen hayat Bişuur mevsimler gelip geçerken Yorulmuş dudaklarımda zamanın Sermest İnsan bigane kendine Altın varaklı bir yaşam Bütün ibadetlerin sebebi Bütün emek biraz daha boğulmak için Zahiri saltanatın sularında Bütün yıldızlar gerdanlık olsun İstiyor Köprüler kurdular kendilerine ulaşmak için Her gün biraz daha uzaklaşan yüreklerine Demir kafeslere kilitlenen özgürlüklerine Bilselerdi Işık yılı uzakta bir unvan yatar Vururlardı Anka Kuşunu kalbinin ortasından Tezat ki Bilselerdi boşlukta bir yokluk can Satmazlardı gözlerin tamahkârlığına Kimsesiz bir mezar kadar sesiz iman 2 Velev ki var oldun inci tanesinden Senin için şarkı söyler yağmur Çiçekler süslemek için gözlerini Ve dünya cezbolmuş bir küre Işığının kudretine Süleyman, Karun yahut Firavun Adından sonra anılsalar tarihte Bir galaksi, nebula sonra kâinat Kımıldamasa emrinden azade Yine de mahkûmsun bir noktada Ansınız kaybolmaya Ortasındasın var’ın ve yok’un Kün feyekün Bütün ömrünce gaflet yorganını Şan gibi taşımaktan üstünde Korkmuyorsan bir dirhem Sıkışmışsan yarattığın güzelliklere Hiçbir temiz kalp kaldıramaz Bir emrin ağırlığını O yüzden enbiyalar, evliyalar Kış ortasında gelen bahar Ve cümle maddeden yükselen ses İkra 3 Ve artık ölmeli dinimiz Bilmek için esrarını varlığın Ölmeli temiz kalbimiz önderlerimiz Yakılmalı bütün özgürlük hikâyeleri Sanayi inkılabı Fransız devrimi Beynin ruha tahakkümü Bir Burak altımızda mavi yeleli Yükselsin bedenler başımızın üstüne Kuru tarlalarımızda ağlayan ati Ahvalini göstersin gözlerimize Onca yükü bırakıp denize Âdemi tanıyalım Bizi kendimize hapseden Ademi tanıyalım |