Mağfiret Kapını Açıversütten kesilmiş zikrimin hülasaları zaten yetimim yurtsuzum doğarken kedere kaderli dilime Bismillah sürülmüş ezber ruhum tefsir eder gözlerinin beytini hangi asra and olsun ki; telaşlarım lisanımın mecaz duruşunu vird eder yaz yüreğimin acılarını zarar bana dokundu kabilinden sen gittin ya ey yâr; münâcâtım suhuflar kitaplar hürmetine Eyüp sabrını sırtlandım dertlerimi, hz Lokmana saldım hakikat şu ki;batıl düşlerden uyandım mevcudata baktım kusursuz muazzam bir eser mağfiret diledim perdelenmiş sözlerden sırların hakkı var üstümde bütün güzel isimlerin yegane sahibi ifşa ediyorum sesimin rengi haykırsın sedâlarım hep sana dalgalanmakta sayfalarca zamanın yapraklarını çevirerek diyorum ki; bozdum ezberlerimi yüzünden okuyorum itaatle emrine boyun eğerek Ma’budum sana layık olan bu değil ancak tâkatim bu mecalsiz halimi tarif edemem nurun arşı kaplamış kudretin kuşatmış kâinatı renklerin sınırı yok boyanmış mevsimler cilalı hayran olmamak elde mi? ey Settâr! ayıplara ol perde edep haya ver bize ey Gaffâr! şüphesiz benim de günahlarım var! şu zikrettiğim nurun, kudretin, renklerin hürmetine merhamet et bu aciz kuluna şu ruhum ağırlaşıp olmadan hasta şifa diliyorum kangren olmuş beşer ihtiraslarıma gafletteyim sürçmelerdeyim cehâletime bakma seni muhabbetle seven sana sığınan bu şikemperver kuluna mağfiret kapını açıver |