9
Yorum
23
Beğeni
5,0
Puan
1710
Okunma
Aşkın delik cebinden ayrılıp düştüm kile
Tura tarafı solgun birkaç metelik ile
Biz aynı çekmecede iki eski bıçaktık
Hani bir gün mutlaka beraber olacaktık..
Nerede düş ülkesi nerede ıssız ova
Ben yerde bulut oldum, SEN; üzerimde nova
Bana bir kış fısılda beyaz, soğuk ve sisli
İki göz pınarımdan iki yanardağ patlar
Endişelerim dümdüz ümitlerim kasisli
Gittin gideli kesik bildiğim bütün hatlar.
Güpegündüz çaldılar ellerimden elini
Duvağıyla gömdüler içimdeki gelini
Zulüm denilen vincin çelikten çengelini
Sol yanıma sapladı iri bıyıklı zatlar
Kulaklarımda sızı bırakırken her deyim
Rüzgarın fırtınaya dönüştüğü yerdeyim
Sen yine de unut ben, nasılım ve nerdeyim
Bilme! Bilirsen acın öfkeni üçe katlar
Yarınlarımız meçhul mazimiz gelmez geme
Naftalin arıyorum güvelenmiş gölgeme
Yokluğun akın etti en incinmiş bölgeme
Üç vakte kalmaz aklım ya çıldırır ya çatlar..
Ne vakit ruhundaki hayalet benden cayar
O vakit gök yüzümün tüm yıldızları kayar
Bir karınca başını devrilmiş file dayar
Hangi dağdan doğsa gün, o yana ağlar atlar..
Kessen dökülmez kanım yani o şekil demli
Bana bir yaz fısılda duru, yeşil ve nemli
Kavmini terk eden her Peygamberden önemli
Geride bıraktığı örselenmiş lügatlar..
Filiz Yüksel
5.0
100% (22)