SEN VARSIN
Dinle beni n’olursun, İstanbul gözlü kadın
Söylememe gerek yok, her dizede sen varsın Ab-ı Hayatsın bana, sunduğun her kadehte Kana kana içerim, o gözede sen varsın Uykuların bölmedim çünkü kıyamam sana Kelimelerim özgür, coşar sevdadan yana Sevdam iclaldır sana, sakın darılma bana Dut dalında salınan, o kozada sen varsın Turan elleri öksüz, vuslatımı bekliyor Bak bu kalpte yoruldu ara sıra tekliyor Tanrı dağdan bakarak, güne hasret ekliyor Çiçeklerle bezenmiş o vazoda sen varsın Aral gölden Tuna’ya, at sürdüğüm yıllarım Türk marşları söylerken, seni anar dillerim Bak kokunu taşıyor, yedi veren güllerim Şöyle düne bakınca, tüm mazide sen varsın Oysa seven gönüller, Hâk huzursa birleşti Öbek öbek açtılar, sevgiler şiirleşti Aşk denilen o duygu, yüreklere yerleşti Levh-i mahfuz’da canım, o yazıda sen varsın İşte senin sevdalın bazen dolaşır Nil’de Kays’la dolaşıyorken,seni ararken çölde Kızıl kumda, Altay’da, bazı da hazar gölde Bu şairin yaptığı, o kazıda sen varsın Lüzumsuz’um diyor ki, benim sevdiğim özel Bana göre bir ece, sultandan daha güzel Şu deli yüreğime, bıraktın bunca izel Sevdayı kokluyorken, her sezide sen varsın Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ İCLAL: 1. Büyüklük, ululuk. 2. Saygı gösterme, ağırlama, ikram. İZEL : İz bırakan NARASI BENİM Şu kızıl hasretin delip geçtiği Gönülleri yırtan narası benim Leyla bakışların yara açtığı Gülmeyen bahtının karası benim Ata yurtlarından gelirken sesin Havayı çekerek dinleyin susun O Mahmur gözlerim alsın uykusun Ötüken yurdu’nun sare’si benim Her zaman sen oldun düşü bozkırın Gönlüm azad edip, zinciri kırın Kızıl gül, bu aşkın mazisi derin Burçtaki hilâl’in hare’si benim Bahtına renk olsam boyasam boz’a Üç tuğun ipine olsaydım koza Tiyanşan dağından inerken düze O hoş yamaçların dare’si benim Pusatsız ah ile delenme gönül Hasret efkarıyla hallanma gönül Çölün rüzgarında sallanma gönül Aşk-ı muhabbetin nare’si benim Söyle yürekteki sızı ben miyim Sen orda, ben bur da, olur mu uyum Sen ki ab-ı hayat, sensin can suyum Bu aşka tat veren mare’si benim Duman duman tüttüğün o yerlerde Bilesin ki ben de yandım korlarda Lüzumsuz koyboldu gitti sırlarda Pişmanlık derdinin bare’si benim Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ ETEK YAZILARI SARE: 1. Sıçrayan, atlayan. 2. İhtiyaç. 3. Susuzluk. 4. Hz. İbrahim’in eşinin adı. HARE: 1. Bazı nesne, canlı, göz vb.nde dalgalanır gibi görünen parlak çizgiler, meneviş, dalgır DARE: Ağaç PUSAT : 1. Araç. 2. Silah, zırh vb. savaş aracı. 3. Giysi veya giysilik kumaş NARE: Güç, direnç: Ayakta dikilmeye naresi yok. MARE: Böğürtlen |
Dinle beni n’olursun, İstanbul gözlü kadın
Söylememe gerek yok, her dizede sen varsın
Ab-ı Hayatsın bana, sunduğun her kadehte
Kana kana içerim, o gözede sen varsın
Uykuların bölmedim çünkü kıyamam sana
Kelimelerim özgür, coşar sevdadan yana
Sevdam iclaldır sana, sakın darılma bana
Dut dalında salınan, o kozada sen varsın
Turan elleri öksüz, vuslatımı bekliyor
Bak bu kalpte yoruldu ara sıra tekliyor
Tanrı dağdan bakarak, güne hasret ekliyor
Çiçeklerle bezenmiş o vazoda sen varsın
Aral gölden Tuna’ya, at sürdüğüm yıllarım
Türk marşları söylerken, seni anar dillerim
Bak kokunu taşıyor, yedi veren güllerim
Şöyle düne bakınca, tüm mazide sen varsın
Oysa seven gönüller, Hâk huzursa birleşti
Öbek öbek açtılar, sevgiler şiirleşti
Aşk denilen o duygu, yüreklere yerleşti
Levh-i mahfuz’da canım, o yazıda sen varsın
İşte senin sevdalın bazen dolaşır Nil’de
Kays’la dolaşıyorken,seni ararken çölde
Kızıl kumda, Altay’da, bazı da hazar gölde
Bu şairin yaptığı, o kazıda sen varsın
Lüzumsuz’um diyor ki, benim sevdiğim özel
Bana göre bir ece, sultandan daha güzel
Şu deli yüreğime, bıraktın bunca izel
Sevdayı kokluyorken, her sezide sen varsın
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
Şiirlerin ustasını keyifle okudum
Yürek sesin hiç susmasın
_______________Saygılar