ÇARE
ÇARE
Çare hem çaresizliğimin hem çaremin içinde Gökyüzünden aşağıya bıraktığım umutlarım Yeryüzüne insin büyüsün gözlerde diye çare Mis gibi toprak kokusu huzursuzluğa çare Toprak kokusu yerine savaş boyası koklama diye Dünyaya çare Söylesene çare nerede? Anlayamam her notamda kırık bir acı var İçime atılmış kırık bir zar Herkesin üzerinde oynadığı oyunlar yalanlar Oluk oluk akıyor yeryüzüne Çare çare nerede diye inliyor yer gök Aç olanları görseniz halinizden utanırdınız Sonra güler düşünür ağlar Tok kalmak için ne yapardınız Orada kardeşin ağlıyor kardeş Kan bağıyla mı bağladınız insanları yeryüzüne İçini açıp baksanız damarlarının içine İnsan yazıyor insan koca koca harflerle Ne gördüm insanlığı be Giderek küçülüyormuş ufak bedenlerde Üzdün üzdüm üzüldün mü hayır Peki bunun çare çare neresinde Lokma lokma insanlar Lokma lokma sayarlar burada ekmekleri İnsanın içinde açılan yaraları delikleri Beyaz yerine kırmızıya boyarlar barış sözlerini Kapanır diye beklerim açılan yaralarım Anlarım insanlar büyüyünce söz tutmazmış Anladım Sahi sende çocuk olmuştun Sahi sende genç olmuştun Bu kadar zor mudur aç kalmadan toku anlamak Tok olmadan aç kalmak… Zor mu ki büyümeden çocuk kalmak Zor anlayacağımı anladım Çare çaresizlikte İnsan bir hapiste Gökyüzü gözlerde Umut yüreklerde Savaş savaş hiç doğmayan bir bebekte Ayrılık göz yaşında değil kan damlayan gözlerde Peki çare çare nerede Uzak bir yerde mi yoksa biz mi uzak mıyız ona Çare söylesene çare nerdesin Islak bakışlarda mı? Masum kalmaya çalışan bir beden de mi? Çare bilemiyorum ama bu insanlarda çare yok Ne savaşı durdurabilir ne doyururlar karnımı Ne aç kalan yaraları dikerler Ne tok kalmak için aç kalırlar Herkesin içinde var bu yaradan Ama sende çaresizlik var… |