kendimi çağıran sesimdi sana seslenen kendime uzak kendime en yakın söze değdiğince dokundum göze umduğum kadar
beklenen ne ....yürünen... hangi göktü bakarken dönülen neyin son ertesi atıldı bu düğüm bir yangın ki maviyeşil hangi ilk’ e ilk hamle küldüm sık zaman kapısında uzun uzadıya hangi öze kilitti çözüm
ben karanlık kapı açtım ben açtığım karanlığa kapandım
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
SORU şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SORU şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Aynada hep kendini görmek ister insan. Ya da dengini!
''hangi göktü bakarken dönülen'' ...
Bugün Ihlara vadisindeydim. Grubuma anlatımı yaptıktan sonra vadide tek başıma yürüyüşe çıktım, onlara dedim ki, size bir saat serbest zaman.
Melendiz Çayı boyunca yürüdüm. Yaşlanmış söğüt ağaçları kırılmış dallarıyla karşıladı beni. Kuruyan bahar çiçeklerinin kokusu sinmişti her yana. Hava türül türül kokuyordu eskimiş aşklar gibi. '' O ağacın altını şimdi anıyor musun?!'' şarkısı dolandı dilime. Yıkılmış kayalar, tarihe karışmış insanlar, yıpranmış kiliselerden yükselen aryalar arasında kendimi aradım. Ve birden bir dize ve ardından bir dörtlük dolandı dilime, yaz beni dercesine:
Gidip dönülmeyen yollar gibisin Yolların sonunda ne var bilinmez Gövdesinden kırık dallar gibisin Başıma gelecek hallar bilinmez...
Aşk yolcusu hep sonsuza doğru yol alır. İster gökte, ister havada, ister karada....
Çok şey anlatan, gizemli, lirik, pınar akışlı bir yürek sesiydi dizeler...
Beğenimle en güzel bayramlar sizin olsun değerli Şükran hanım.
Selam sevgi ve saygılarımla...
Şaban Aktaş tarafından 8/11/2013 10:03:33 AM zamanında düzenlenmiştir.
Yanıtlara da durabilirdim ama sorular öyle derin, kelimeler öyle yerli yerinde ve giz' li ki...Yanıtlara ermesem de olurdu. Şiirdi velhasıl. Bence öyleydi.
hiçbir soru cevaplandırılmak için sorulmazken, keskin kaygılarının kapı eşiği zamAnlarında yüzünde/hüznünde /o/masal.. saçlarından akıyordu ıslak ve boğuluyordu Ankalar ki korkuyordun duvarlarının yıkılmasından..tüm sonlara hazırdın derinin/devrimin ki vurulduğunda/anız bulaşmış bir toprak/kül..yüreğine sokulan bir ses şimdi usulca…şşş tamam sus/tum s-aklandığın yerden hiç çıkma…
Duygularınız samimi ,sıcak ve sağanaktı Laf aramızda şairem güneşle aranızda sanki, bir düet bir kıskançlık vardı ________________________________________________________Muhteşemdi * * * * * * * * * Çok ça saygı
muhteşem yüreğinize teşekkürlerim her zaman yetersiz kalır ve kalacaktır. gönül gözü açık yürek sözü temiz şairem şiirlerinizi hep takip etmiş ve örnek almışımdır sevgilerimle
Anlatım çok güzeldi, keyifle okudum efendim. Aslında çok fazla yorum yapmaya gerek yok, o güzel şiirinizde açıklamışsınız herşeyi.. Saygı ve selamlarımla.
Karanlığın kuytusuna gizlenmiş ışık her kilidin farklıdır şifresi öze dokunan harika bir şiir okudum sayfanızda Sayın AY tebriklerim kalben selam saygımla.
kendimi çağıran sesimdi sana seslenen kendime uzak kendime en yakın söze değdiğince dokundum göze umduğum kadar
beklenen ne ....yürünen... hangi göktü bakarken dönülen neyin son ertesi atıldı bu düğüm bir yangın ki mavi yeşil hangi ilk’ e ilk hamle küldüm sık zaman kapısında uzun uzadıya hangi öze kilitti çözüm
ben karanlık kapı açtım ben açtığım karanlığa kapandım
tamamen soru işaretlerinin beynime hucum ettiğini düşündüm... ben bu sayfayı çok ama çok severek okuyorum bilmiyorum ama noktada atsa bana günümün noktası gibi geliyor
Sorular sorular...İçimizde artı ve eksilere yanıt bulamayız bazen...Ama her zaman ufukta beliren bir ışık vardır bunu özümlemek yine bizim içimizde.Hayat, sorguların bir bütünüdür çünkü.Tebrik ederim Şükran Hocam.Işıkla kalın her daim...Çok sevgi ve saygılarımla...
" "Nötr öze" desem yanılmış mı olurum acaba... Ne artı, ne eksi; ne eril, ne dişil; ne emir, ne memur; ne sağcı, ne solcu... bütün bunları kapsayan, hepsi olan nötr değil midir.. işte o öze kilitlidir çözüm... en azından ben öyle düşünüyorum... Her okumada şiirin düşünce boyutunun daha da genişlediğini fark ederek okuduğum nitelikli bir eserdi... Teşekkürler yetkin kaleminize ve yüreğinize... Selam ve saygı ile...
İnsan kendi kendine kalınca bir iç hesaplaşması başlar, binlerce soru üşüşür beynine, nedenler, niçinler..... Belki de kapatmak en iyisi zaman zaman, ruh huzuru için. Ama şairler bunu hiç bir zaman yapamazlar, illa ki o mesajları almak isterler, bunlar kendilerini çok üzüyor olsa bile. Güzeldi, hüzünlüydü. Kutluyorum. Saygılarımla.
Kesilmeyecek sayın hocam.Hiç kesilmeyecek bu ruh bu yürek toprakla buluşuncaya dek hiç bir zaman dingin huzurun kalbinde nefeslenemeyecek. Ve malesef elim kalemi tutamayana kadar da bu işkenceye maruz kalacaksınız.Üzgünüm.
Çok teşekkür ederim değerli varlığınız için.Selam ve saygılarımla.
Sorgular, sorgular ve sorgular sonunda varılan yargı....
"uzun uzadıya hangi öze kilitti çözüm"
hiç bir kilit hiç bir öze çözüm olamaz şairim ve bunun yanıtını bulmuş şiir diyorum... Çocuklarıma her zaman ilk söylediğim şudur önce birey olmayı becerin sonra özgür olmayı isteyin birey olamayan bir öz özgürde olamaz....Bugün ülkemde yaşananlara bakıyorum da hep sorun öze kilit vurulmak istenmesinden kaynaklanıyor... Önce bu toplumu eğitin öğretin bilgiyle bilimle donatın elbet değerleride verin ve bir öz oluşturun o zaman o özden zaten korkmanıza ve onu kilit altına almak istemenize gerek kalmayacaktır... Yine çok anlatan dı şii... yürekten kutlarım değerli şair... sevgim saygım her daim....