Umurumda Bile Değilsin
Neredesin,
Mutlu musun, Özlüyor musun beni, Acıyor mu için? Umurumda bile değilsin… Saatin kaç olduğunun önemi yok, senden sonra zaman kavramının anlamını yitirdiği o başlangıcı ve sonunu kestiremediğim boşluktayım. Ve ben ölürsem, Akrebi ve yelkovanı kırık bir saatin kadranına gerin gövdemi, İsa’yı çiviledikleri çarmıh utansın köhneliğinden… Ben sana hep susmuş olacağım… Şikayetçi olduğun suskunluklar, beklemediğin bir anda uğultu olacak kulaklarında. Gözlerine bakışımı özleyeceksin, Dizime yattığında saçlarını okşayan dokunuşlarımı, Herkesin senden almak istediği şeyi, kendi nefsimden bile koruduğum gelecek aklına. Hatırla! Işıktan utanan tenlerimizin karanlıktayken kıyafetleriyle vedalaşması gelsin aklına. Dudaklarımız bir birine kenetlenmişken, nefesimiz ne kadar uzak olabilirdi ki birbirimizden? Ve birbirimizin ciğerlerinden aldığımız nefesler gelsin aklına! Oysa karanlıkta tüm tenler aynıydı, Karanlık ırk ayrımı yapmıyordu, Ten seçmiyordu, Renk, Koku ayırmıyordu karanlık… Sıkıca bel köküne sarılıp yatmak yetiyordu; koynunda uyumak, uyandığımda senin kokunla uyanmanın hayali çocukçaydı belki, Ama karanlığın nefsi kırbaçlama seanslarında, bir tek senin… Sadece senin kirpiklerinden öpüp uyumak… Tarifi, İzahı, Anlatımı yok bu duygunun… Neredesin, Mutlu musun, Özlüyor musun beni, Acıyor mu için? Umurumda bile değilsin… Çünkü sen beni hatırlaya mecbursun, sevmeye de… Sen unutmak istedikçe yüreğin hatırlatacak beni sana. Koruduğun, sona sakladığın ne varsa, bir sona ulaşıp öyle kolayca kaybettiğinde… Gözlerine hiç bakmadan, güdümlü bir dudak dudaklarına kilitlendiğinde, Hırpani bir sevişmenin ardından, her şeyini sunduğun adam “zaman hayli geçmiş” der gibi saatine baktığında, ve hatta sevişmenin ardından tek bir kelime etmeden kendi eşyalarıyla kucaklaşıp senden uzaklaştığında… Sen, benim seni sevmemi hatırlayamaya mecbursun! Öpüşümü, Dokunuşumu, Uyuduğunda saçlarınla konuşmamı… Sen değil belki, ama ruhun özleyecek hepsini… Ki ben… Seni hala deliler gibi seviyorum! Nasıl umurumda olabilirsin ki, her an aklımda ve yüreğimdeyken? Ve sen ne yaparsan yap, kiminle olursan ol, dilediğince küfret bana… Atmayacağım seni nefes aldığım o ufacık yerimden, Ve sen benimle yaşamaya mahkumsun, öldürmeyeceğim seni, ki ben senden önce ölmezsem… Umurumda değilsin, anlıyor musun? Çünkü omurumdasın! İçimde, Yüreğimde, Kanımda, Her zerremde’sin… Ezgin KILIÇ |