Deniz Yıldızı
Ağlıyorum!
Dudaklarımın söyleyemediklerini gözlerimden akıtıyorum sana. Sen okyanus sanıyorsun dipsiz göz çukurlarımı. Ve kağıttan gemiler yüzdürüyorsun gözyaşlarımda. Kelimelerin ayakları dolanıyor dilime Ve hıçkırıklar kör düğüm olup oturuyor boğazıma. Büyüdün artık çocuk! Öğrenemedin mi kula ibadet edilmeyeceğini hala Ve sırt çevrilmeyeceğini asla? Öğren! Evcilleştir azı dişlerine ayrılık bulaştırdığın aşkı. Kalmasın elinin teniyle buluştuğu o son dokunuşu. Sızısı kalsın izi yerine, parmak uçlarını kazı. İhanetle sadakatin tanışmasının olmaz hiç tadı tuzu. Bilmiyorsan öğren çocuk! Kanatılan kalbin ölmesinde yoktur kalbi terk eden kanın suçu… Ah bir nehir aksa şimdi içimden, Suyun kaldırma kuvveti seni de kaldırsa usulca yüreğimden… O bir ucundan tutup can vermek için denize savurduğun deniz yıldızı bendim! Attın beni yeniden o dipsiz yalnızlığın maviliğine, Oysa sevgilim, bu son CAN havlimdi sana geldiğim… Tükendi artık içten içe büyüttüğüm yaramaz umut. Bir deniz yıldızı kaydı bugün parmakların arasından yalnızlığa. Hadi bir dilek tut… Ezgin KILIÇ |