Hiçbir yerde yokuz
Bütün şiirler tükenmişti
Bizi hayata karşı savunacak bütün oturumlar kapanmıştı... Ah tamara diye anons ediyor Selim Temo!!! Ve sonrasında Ahmet Arif 33 kere üfleyerek.. ben vurulurum roboski ağlar feryadımda. Dut yemiş bülbül gibi duran kalemde Yazmak bir tuhaflıktır ... Ben soluk soluğa o yalnızlık fırtınasında sörf ederim.. Sonrasında hınzır bir sessizlik... oysa ki biz hiçbir yerde yokuz ezocan.!!! En uzun gecede bile saatleri şaşırmış Tükenmişliğin sırtında hamallık ederim.. Hiçbir meridyende karşı karşıya gelemedik. Bilinç altında bir çığlık gibi uyanırım gecesine. Ve gözlerin Dudak payı uzaklığımda Burnunda aldığın nefes yakınlığındayım.. Firari bir duman kokusu gibi yok olurum. Uzayın taa kara deliğinde infilak olmuş bir yildiz gibi var sayılırım Senle olmanın yoklama defterinde... Yine yok yazıldım , farklı şehirlerin ortak duraklarında. Otogar olur gözlerim. Wan kalesinden iki farklı renkle seni arayan kedisi , Bir kemik gibi koklarım , bütün edepsizliğimde seni aramalarımı... Kasrikte bir kimlik olurum Beytüşşebap yolundaki... Kaçak bir çay kokusu gibi karışırım Kimliksizliğin, kimsesizliğin ’bexbır’ özlemine. .. Ve kaçak olurum gözlerine Dicle nehrinde boğularak ölen , bir çocuk gibi yaşamaya dalgalı. .. Bütün sınırlarda kayıp ilanım var Kendimi kaybettiğim senli arayışlarıma ... Korkaklığa atılmış bir adımım kaldı mayin tarlası gibi ekilmiş gözlerine... |