RAMAZAN AYIŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Değerli dostlar. Bay paslı Kronik kalp hastası ve Diyabet hastasıyım. ÜÇ YILDIR doktorum tarafında oruç tutmamam istendi. Üç yıldır oruç tutamamanın büyük ezikliğini yaşıyorum, her Ramazan gelişinde. Sağlıklı olmanın değerini, sağlıklı olanların bilmesi dileğiyle.
Recep, Şaban diyorken
İşte geldi Ramazan Mağfireti bol olan Bereketi bol olan Hâk’ka gerçek kul olan Şükürdedir dilleri En büyük servet onda Sağlık gibi var mı mülk Kıymetini bilene En büyük servet o dur Herkes oruç tutarken Bana yemek ar gelir Herkes oruç açarken Alamam ki o hazzı Ben kenardan bakarım Oruç tutan kullara Sahur da kalkmak gerek Niyetli yatmak gerek Orucu tutmak gerek Kuruyan dudaklarla Dualar etmek gerek Saba vakti ezanla Secdeye varmak gerek Gün boyu sakınmalı Günahtan, şerden, kinden Mide bayram etmeli Uzun yaz günlerinde Nefsi ezmeli insan Mevlâ’ya boyun eğip Mükafatın alacak Kalben inanan her kul Hele o akşam vakti Tarifsiz duygu kaplar Gün aşarken tepeden Yükselir ezan sesi Mutfaklarda bir telaş Harcanmıştır emekler Çeşit çeşit yemekler İlla pide olacak Sıcak çorba yanında Çekince besmeleyi Dile gelirken dua “Allâh’ım Senin rızanla oruç tuttum Ve Senin verdiğin rızıkla Orucumu açıyorum” İşte kulluk bu demek Hâk’tan Rıza kazanmak Kutluyorum dostlarım Rızaya gidenleri Yüğce Mevlâ’m affetsin Ben gibi hasta bedenleri Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜĞZUMSUZ Berzah da gezen ruhu çekip çıkarmak gerek Vâveyla’yı durdurup, Hâkka yalvarmak gerek İşveli gülüşlerin yakıyorken canımı Bak şimdi arıyorum geçen her bir anımı Ayrılık kemendini, neden tuttum bilmem ki Marifetse bu değil, bundan memnun olmam ki Fakr olan nehirlerle, derya’yı bulamazsın Tevekkül de şart elbet, vermeden alamazsın Ümidin hilalini , görmek kolay sanma hiç Yürekten sevmiyorsan, yâr boşuna yanma hiç Sabahın seherinde, uykunu böler miyim Yusuf sabrı olmasa, Tanrı’dan diler miyim Seni bu ateşlerden, çekip de alacağım Seni mutlu gördükçe, huzurla dolacağım Mazlum inlemelerin yırtarken asumanı Hüzün kervanlarında unutturma simanı Lotus çiçeği çölde, züleyha’yı anlatır Leyla,Aslı’da bize LİR sesini dinletir Seni saran ateşi, ak dağdan görüyorum Şiir, şiir, kalemle, sevdayı örüyorum Nasıl severim bilsen, suların gözesini Okumaktan yorulmam, şiirin dizesini Feryatla dövünme sen, yoğrulma acılarda Aşkın ateşlerinde, kaybolma bacalarda Sergüzeşte gerek yok, biliyorsun sevdayı Birlikte seyr edelim, gökte güneşi ayı Aşkın Meclis başkanı kız sen mi oluyorsun Gönül tamir mi olur, burnundan soluyorsun Acı Hâk’tan gelmişse, çaresiz çekeceksin O’nun hışmı büyüktür, bolca dil dökeceksin Şu cihanda sevdanın, vuslatına düş derim Sevdanın dergahında, sabır ile piş derim Kalemini kem harfe, kurban falan eyleme Goncaya gazel düşer, sonrasında ağlama Şu gönlün aynasını nasıl da parçaladın Hamd-Sena’lar Râbbe, sevgi olup çiledin Ümidin yitirip de, gezerken sahralarda Sevenlere bakarsan, nur olur Zehralarda Zümrüt yeşili dağlar arz’da değil yerdedir Onu görecek bir göz, sanmayasın ser’dedir Avuçta pervaz olmaz, Avuçtan düşmez dua Sözü muamma sanıp, etme bana beddua Ey Kirmani sus yeter, bu gül, gülün Alası Ne etseler yıkılmaz sende gönül Kal’a sı Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz ETEK YAZILARI BERZAH :1 Kıstak-2-Dinî inanışlara göre ölenlerin ruhlarının kıyamete kadar bulunduğu yer VAVEYLA:Çığlık İŞVE: Cilve, naz, eda FAKR : Yoksulluk, fukaralık MZLUM: Zulüm görmüş, kendisine zulmedilmişGündüz. 2. Haksızlığa uğramış. 3. mec. Sessiz ve uysal, boynu bükük: TEVEKKÜL: Herhangi bir işte elinden geleni yapıp daha sonrasını Allah’a bırakma ASUMAN: Gök kubbe SİMA: Yüz, çehre SERGÜZEŞT: Macera VUSLAT: Kavuşma KEM: Kötü HAMD-I SENA: Allaha şükür SAHRA: Çölleşmiş alan ZEHRA : Yüzü pek beyaz ve parlak olan kimse. ARZ: Gök yüzü,sonsuzluk ZÜMRÜT: Kristal süs taşı SER: Baş MUAMMA :Bilinmeyen PERVAZ : 1. Kapı, pencere vb. yerlerin kenarlarına geçirilen ensiz parça 2. Giysilerin yaka, kol, etek vb. yerlerine veya kumaştan yapılmış diğer eşyaların kenarlarına geçirilmiş, dar, uzun parça. 3. Cilt kapağının iç tarafına konulan deri parçası. 4. esk. Uçuş. |
KALEMİNİZE YÜREĞİNİZE SAĞLIK
ACİL ŞİFALAR