Dipsiz kuyularımda
Duygularım karmaşık
Tutuşturur yüreğimi
Bir görebilseniz çırayı


Yoruldu ikiyüzlü hayat
Utandı yaşlı zaman
Gece siyahı giydi
Kırgın güneş saklandı


Mutluluk firari gözlerine ormanın
Derinliklerinde dolanır
İmanını gere gere mutsuzluk
Savaş atlılarını salmış,
Toz duman,
Kan revan ortalık
Barış beklemekte
Uygun zamanı
Oturmak için masaya


Aşk bakışlarda tütsülendi
Sevda sarmalandı tene
Kavuştu eller,
Birleşti bedenler
Ayrılık bitiverdi yanı başında
Sinsi ve girdap bakışlarıyla
Ve sırıtıyordu sivri dişleriyle


Doğum…
Ne güzel başlangıçlar
Yeni umutlar, yeşermeler
Mavilikler

Ölüm durur mu?
Kollar en uygun zamanı
Ölüm…
Nasıl anlatılır ki
Yüzü soğuk
Sessizdi ortalık, susturulmuş
Kapatılmıştı yüzü göğün
Düğümlenir boğazımızda yumruk
Yüreğimiz feryat figan

Gülümseme gelip oturdu
Yamacıma teklifsiz
Neşe saçıyordu ortalığa
Kahkahalar yırtıyordu tan yerini
Ne eğlenceli şeysin sen
Ey sevgili

Durur mu hiç ağlamak
Gelip yanıma
Işıksız bakışlarını sapladı
Göz içlerime
Anladım o anda
Kara bir vakaydı hayat
Ve ağladım ağlatıldım
Kaybolan umutlara

Bu durumdayken nefret
Kurulup başımda
Cilveler yaptı
Kara bir tohumdu
Hücrelerime sinen

Umutsuzluk besliyordu gün
Ve yeşerdi dal dal
Düşlerim umudu arıyordu
Geç kalmıştı
Gelmeyecek diye düşünürken
Önce güneşe çalan sesi geldi kulağıma
Ve
Göründü mavi gözlü umut
Başında masmavi bir gökyüzü
Ve ayakları okşayan dalgalı deniz
Bedeninden fışkıran gür, yeşil dallar
Rengârenk meyveler
Ve filizlenen sözcükleri
Dansa davet ediyor
Ne büyük mutluluk
Raks etmek umutla

Kim yönetiyor beni?
Söyleyin hadi
Hanginiz?

Hepiniz oynuyorsunuz benimle
Ama
Ben
Aşk
Umut
Ve
En çok da mutlulukla
Oynamak istiyorum




Gülsüm öztomurcuk
2 temmuz 2013/ 19.03 _antalya


Şiirimi düzenlememde yardımcı olan sayın Ersin Başeğmez’e çok teşekkür ederim.