Öyküler çıkarıyor öyküler topluyordum
Bir öykü
İki Üç Bir daha ekle Etti dört öykü Olmadı çıkar birer birer Öyküler yeni öyküleri doğuruyordu Böylece akıp gidiyordu hayat Ne çok öykümüz vardı Yorgun avuçlarımızda yaşadığımız Hayat Toplama ve çıkarmadan mı ibaret Ya da çarpma? Hatta bölme? Yaşar mıydı içinde? Kahramanlarım vardı Öykülerimin içinde Kimisi canavar ruhlu Korkardım geceleri karşı duvarda belirince Kimi çocuk masumluğunda Çiçekler açardı yüreğimde Kimi kurnaz tilkiydi Kandırıp dururdu güneşin doğmalarında Kimi de öfkeli, hırçın Sinerdi yüreğim kuytuluklara Sakin, hoşgörülü olanlar da vardı Bütün herkesi kucaklayan Hırs bürümüş gözünü bazılarının Para düşkünü, kadın avcısı Bir de emekçiler var Kanaatkâr… Derler ya ‘ elinden emektar’ Ya fikirleriyle var olanlar Onların bir değeri yok İleri demokrasi ülkemde Hele bazıları iktidar tutkunu Bitmez ömürleri boyunca Koltuk sevdaları Ya yananlar, yakılanlar İnsanlık için Ve Ölenler, öldürülenler… İnsanlarımız Her biri farklı öykü Yaz yazabildiğin kadar Malzeme çok velhasıl Hangisi olmalıyım? Erk düşkünü Emekçi Evrensel Hümanist İnsan yakıcı Bağnaz Ne olursa olsun İnsan olunmalı İnsan olmalı… Behçet Aysan, Metin Altıok, Huriye Özkan, Koray Kaya Ve Madımak’ta yakılan nice diğer canlar gibi 2 Temmuzda yakılanların anısına… Gülsüm öztomurcuk 2 temmuz 2013/ 19.03 _antalya Şiirimi düzenlememde yardımcı olan sayın Ersin Başeğmez’e çok teşekkür ederim. |
vefa
insan sevgisi
din ya da her ne ise
hiç bir şey adına
umutla bakan gözleri
birilerinin gözlerindeki tebessümü
çocukların ana babasını
ana babaların çocuklarını
insanının canını almaya yetmemeli
bunu insan temelindeki din adına yapmışsa birileri
yazık
çok yazık
tebrikler güzel insan