Gazoz içimi sevdalar
Gazoz içimi sevdalarımız vardı bizim
Gazı kaçmasın diye Evimizin bahçe duvarlarına gömerdik ellerimizi Dokunmak ölümüydü sanki sevgimizin Çekirdek çıtlattığımız Yazlık sinema salonuydu aşkımızın hududu Her bir babanın Erol Taş olduğu günlerdi Mektuplarımızdı sevgi anlatılarımız ... Söz olacak kadar bir türlü büyümezdi Beslenme saati arası vermediğinden hayat olacak Mektuplarımızın postacısı da Alıcısı da yine bizdik Bilmezdi ki platonik aşkımızın sahibi Kendini Ona dokunan her elin sahibi Kara Bizans şövalyesiydi Cüneyt Arkın olur Olmayan kılıç darbesiyle savaşırdık Savaşanda bizdik Ölende Sadece sevenlerin öldüğü zamanlarda Sevdik Sevginin çekingenliğiyle Hep başımız öndeydi Gökyüzünü de yer bilirdik Evliliklerimiz evcilik oynamak kadardı Çocuğumuz olurdu Annelerimizden aşırdığımız bez parçaları Sadece kızlar oynar dendiğine bakmayın bez bebeklerle O sözler hayatın artıklarıyla oynayanlar için geçerli değildi Sevdalarımız vardı bizim Sevdalarımız Varlıkları sadece bizimle yaşayan Ne saçları vardı bir gün dökülecek Nede yeşil gözleri Bizden başkasına kendini âşık edecek Gazoz içimi kadar yaşarlardı Cebimizdeki gazoz alacak para kadarlardı Akif tütüncü Okulun en güzel kızıydın Öyle çok severdim ki seni Kendi gözlerimden bile kaçırırdım Gözlerinin hangi renk olduğunu anlayamazdım bir türlü Korkardım bakmaya Bizler gibilerin sadece sevmek için doğduğunu düşünürdüm Öyle ya gecekondu evlerin Gece kondu sevdaları düşerdi sadece bize ... Evlerimizin küçük odası dar gelirdi Sığmazdı sevdama sokağa çıkardım Ayakkabılarımın eskiliklerini biraz daha artırmaya Sevgim kanardı yaşama bakan gözlerim kördü Yolunu bir türlü bulamazdı seni Sana yazdığım kelimelerden bile kıskanırdım Ondandır hala saklarım sana yazdığım şiirlerimi Evimizdi sanki okulumuz Eşyalarımızdı sıralar Bütün öğrenciler davetsiz misafirimizdi Ben çay içerdim seni izlerken rakı niyetine Sen ders kitaplarını içerdin Sınıf atlamak için Öyle ya seninde tek şansındı okul Benim gibi Ama ben fakir şiirlerimin yolculuğuna saptım Gün gün Ay ay Sonra yıl yıl biriktirdim Bir kitap değil Birkaç kitap olacak kadar Kim bilir belki de ikinci eşya kadar bile değersiz olup Düşecek bir çöplüğün içine Sonra bir çöpçü alıp satar bir günlük aş niyetine Hayallerime bile almaya korkardım seni Sen en güzeline layıktın En güzeldin Benim hayattan düşen hayallerime mi yolcu olacaktın Giderdin nereye gittiğini bilmezdim Gizli gizli takip ederdim bazen Utanırdım yüzüne bakmaya Kaçırırdım nereye gittiğini Sonra bir gün yanında birini gördüm İlk o gün anladım deprem nedir Oysa hiçbir bina yıkılmadı Yıkılan bir tek kelimelerimdi İlk o gün başladı Yıkık dökük bir araya gelmeye Akif tütüncü |