bir yemin mührü gecenin dudaklarına iliştirilen
görebilene, asıl umutlar, üstü kapanmış çukurlarda

***

Bazen,
bizden çok daha vefakar bir mavi çıkagelir
o tertemiz avlulara bıraktığımız anılarla


***

Eğer,
bilsem ki o iki kelime ölesiye yapışacak,
o zaman bakir bir yemin üflerdim kalbine


***

Şiir Oteli, Üçüncü kat
yatakta heyecanlı bir cümle
kapıyı çalan mavi dudaklı bir cümle
savuruyor saçlarını
bir dolu harf dökülüyor duyguma
gün ağarana kadar işlendi şiirin kemiği

***

Üzülme,
en çok ben terk ediyorum kendimi
ne de olsa
kanatsız bir siyah yakışıyor belirsizliğime

***

Çarşafta bir dolu kurumamış yalan izi :
Kalabalığın ortasından haykırıyor yalnızlığım :
"Masal çıplak, masal çıplak!"


***

Kapı çaldı, gelen sendin,
elin yüzün kan revan,
şöyle dedin yanımda duran ela gözlü umuda :
"şiirimizi öldürmekten geliyorum."
sonra uyudun, uykunda soyundu kuyun,
sonrasını sen de hatırlarsın,
bizi kaybetmesi için,
kiralık bir mavi tuttum...

***

Kirlenmiş sözcüklerimize sahip çıkalım :
onlar da beyaza benzerdi bir zamanlar :
- imzası düşler barınağı...

Oktay Coşar