Yenik Düştü Zamana Aşk
Gidiyorum gecenin bana sunduğu karanlıklarla
Ve yitiğim zihnimdeki bulanıklıkla Us’um sisli ayazında ellerin üşümüş Kaybolmuşum kaf dağında Yalana kurmuştum saatlerimi Anın ıssızlığı ve günün yalnızlığında Çok şey geçsede aramızdan bir vakit Mesala yılların yorgunu yolların toz toprağınca Hatta sevginin pembe mektupları dahil buna Ve yokluğunda oyalıyor kitap sayfaları Ki yazılan ben yazan sendin şiiri yönetmede Öptün diye mühürledim sırf sen dudaklarımı Vurdum rumeli zincirlerine kelimeleri Ki silmesin ruj izlerini dudaklarından Son hamlede gamzelerine saklandım Sen her gülüşünde tutunmak için Tenimde kurumakta tadın sızlarken tırnaz izlerin Boş vercesine be adam der kıpırtılar Duvar tablolar varsın izlesin aç bedenin hazlarını Hoştu ki benide alıp gitti adım boyu dört duvar Ve çatlaklarından çıkıp gelse iblis bizden kalanları toplamaya Biz çıkmasak kırmızının tonlarında boğulsak ıslak ıslak Zaman bir rüzgardı bizde esen sanki Alıp giderken benden insafsızca Ve alıştık şimdilerde karanlığa sen yalnızlığaysa ben Oysa yenik düşmüştü zamana aşk |