Vurulmuşum
Tadı batınca kırmızıya
Şarabın sonu olmalı Sonu gibi uzayan kuraklığın Sabrım karardıkça ağlatır dört duvar Ben yürüdükçe vurulurum Vurur ortasına sırtımın güneş Ardıma salarak upuzun gölgemi Dostluğuna tok hayının vicdanım Acem işi hatıralar emanet acemilere Vurulmuşum güpe gündüz Üç arşın güneşin altında Ali boğazında Ayaklarımda kan pıhtısı Yüreğimde sızı Bir yanım kutu dere Hepten yarım öteki yanım Yarımdan da öte loo Vurulmuşum Bir tayına aç fukaralığım Hâl böyleyse Melun gamlı baykuştur hazanı güz Uyur tarafsız sessizliğe bir yanım Ahvalim bilinmez Bilmezler yad ellerde vurulanı Kuzgunlar tike tike bölüşür etlerimi Şimdi öğlen vakti Güneş suya iner birazdan Ve ben vurulmuşum |
Yüreğine emeğine sağlık
________________________________Selamlar