_KISIR DÖNGÜ_Ruhumun prangası alev paslı sancılar Durabilseydi keşke ömrümce zindanında Gün yüzüne çıkınca karartılmış acılar Kurulur darağacı kıyamet meydanında Aslolanı terkedip tahta çıkan her gölge En naîf mekânımın âgûşunda geceler Korkak bir yıldız gibi kayıp gider her imge Devleşince zihnimde çözümsüz bilmeceler Lime lime hayatlar ve bir o kadar rezil Sesler hüzzâm tınılı haykırışlar sagulu Dehlizlerde boğulmuş rotası kayıp menzil Ve yollar kıvrım kıvrım yılan dilli, ağulu Rüzgâra teslim yine zirvelerin sancağı Yalan esintilerden aldığı hazca ehil Muzaffer edâsıyla med-cezir salıncağı Kırılgan dengelerle eğlenceye müdâhil Ateşi derman diye gösterdikçe temâyül Silinmez genzimizden ziftî yanık kokusu Gerçeğin mezarında raksa durur tahayyül Yordukça dimağları cevapsızlık sorgusu ’Ya ol, ya öl’ diyorum artık kendi kendime Aşkdan başka ne varsa çekilsin etrâfımdan Şaşıp kalsa da âlem devr-i fasid fendime Kırıp zincirlerimi çıkamam ârâfımdan .... |