Bıkmak bilmeyen yağmurlar sağanak halinde bahçenin her tarafını dövüyordu,çamur içindeydi yine her yer ,haberler yine iç açıcı değildi bir tek şey hariç eurovision şarkı yarışmasında birinci olmuştuk ,

ah o İstanbul olaylar şehri kalabalık göçler dolayısıyla uç kutuplarda bir dolu insanı barındıran konsolosluğa atılan el bombası,Bakırköyde üst geçişe yerleştirilen cumhuriyet savcılarını taşıyan servis minibüsünün patlatılması huzuru asla göremeyecek bir şehirdi,insanlar her an her yerde tedirgindi ve bende öyle benden bir parça varken orada..

DAR SOKAKLARDA DUYULAN OYUN ÇIĞLIKLARI


O çılgın fırtınaların taşıdığı yeri döven yağmurlarda
üşütecek neredeyse güneş olmasa haziranın ortasında
ağaçların dalları kırıldı harap şimdi dayalı bahçe duvarına
mevsimler şaşırdı şimdi oynayan çocuklar su çukurlarında


hayal edilen rengarenk çiçekler o an harika kokularında
çamurlara bulanan ayakkabılar aldırmaz şarkılar diyarında
uzun kirpiklerinin gerisinde iri gözleri sevinçli sokaklarında
büyülü sihir yapılmış sanki pembelere ışıl ışıl yanaklarında




Sokakları dar taşlı yolları bir belde sakin süzülürken kuşları
sokaklara dokunan güneş kurutur şimdi birikinti suları
birde eklendimi o çocukların gülüşleri oyun çığlıkları
sakın bozmasınlar tapındıkları gülücükler
o gamze çukurlarından onun gıdası



Saliha hanım günlüğünden
yine kayıp sayfalarım işte
şiir kıyısından akan yaşa ile

1947_2013