Gardaş (ıı)
*
Yıllarca yılmadan içimi çektim Çilemi yoğurdum taş oldu gardaş Bir soysuz elinden göz yaşı döktüm Yediğim zehirli aş oldu gardaş * Bal yapmaya gül aradım bağlarda Isınmaya dal aradım dağlarda Bir çare olmadı ölü/sağlarda Mutluluk hayalle düş oldu gardaş * Ektiğimi bir hoyratca el yoldu Ambarıma ekin değil yel doldu Eğriler doğru’nun kardeşi oldu Bu da hepisine baş oldu gardaş * Hadsiz hudutsuzlar geldi peşimden Atamadım gitmediler başımdan Pence yedim yara aldım kaşımdan Aslanım kedi’ye eş oldu gardaş * Leylican acılı başımla kaldım Hüzün kardeş oldu gaflete daldım Kendimi bir dipsiz kuyuda buldum Dört mevsimim kara kış oldu gardaş. - Leyla Yıldırım / ANKARA |