Gönül Söylüyor, Kalem Yazıyor!Yar… Basık bir atmosferin içindeyim Ruhumu sıkan, Gönlümü daraltan bir şeyler var Nedir o, Hangi saiktir bilmemekteyim Ve fakat bitkin düşünmekteyim Başım ağrıyor, içim kararıyor, İçimden suskun Ve sakin bir mekân dilemekteyim Adeta Sıfatların esaretindeyim Ne düşündüğümün, neler hissettiğimin Hiçbir önemi yok farkındayım Mütemadiyen susmaktayım, Gam ve kederin dert Olmadığını anlayacak kadarım Bu bizar lığı üzerimden nasıl atarım, Hangi lisanı konuşsam Daha iyi anlaşırım, sormaktayım Ne değişmeceli Aşktan anlarım, ne de aşkın İlham zerk eden hassasiyetinde varım Yalnızlığın her ikliminde Ne kadar üşüyor varlığım, Hangi sevdaya ramım İçim ürperten, ruhumu yücelten, Sabrımı bereketlendiren, Kanaatimi ihya edene aşığım Hangi Bütünlüğe temaşa etsem Kendi ruhundan, ruh üfleyene Nihayetsiz hamt etmeyi denesem Gazap ve rahmetin Gerekçelerini hükmeden ve aşikâr Eyleyen hakikatle irkilsem İçim açılıyor, ruhum ferahlıyor, Gönlüm fevkalade suhulete ulaşıyor, Hep böyle kalmak için, kiminle meşk etsem Ne milleti ve ne de Toplumu suçlamamalıyım Bu insanlara hükmeden kimlerse, İradelerini hiçe sayan zanlıları Asla unutmamalıyım, İstila ve işgal edilen gönülleri Nasıl aklayıp, anlaşmalıyım Her türlü sinsiliği ve desiseyi alalayıp, İnsanların taleplerini artırıp, Bağnazlığa boğanları ne yapmalıyım Küresel güçler Tamah etmekten asla vazgeçmezler Her ülke ve topluluklarda kendi Aktörlerini ikame etmeyi yeğlerler Emir ve talimatlarını sömürüyü Artıracak şekilde dikta ederler, Onur ve şerefi bilmezler Ruhundan vazgeçmiş, Nefsinin esaretini seçmiş, emmarenin Vehmettiği sıfatı makam Sanmış gafiller hiç arlanmazmış Mustafa Cilasun |