"Yazar, yaşadığı çağın tanığıdır.." derler
Yazmalı elbette.. eğilmeden bükülmeden
Ne ayağına nal, ne sırtına sırmadan semer
Ne de boynuna püsküllü bir yular edinmeden

Gördüğünü yazmalı, çekinmeden, ısrarla
Aydınlatmalı toplumu, O’ na mürşit olmalı
Birilerinin taktığı yeşil gözlüğün arkasında
“Eşek camdan bakıyor” vaziyetinde kalmamalı

Dik durmalı, konulan kamburu almamalı sırtına
Satılmamalı, maddenin hiçbir türlüsüne
Onur denilen payeyi attığında bok çukuruna
Sahip olsa ne olur ki, janti bir fahişenin lüksüne

İşe yaradığınca, torba torba kemik bulur kasaptan
Semirse de yıllarca, kemiktir, yaladığı nihayet
Günü gelir de düşer ise tutulduğu hesaptan
Bulunmaz olur, köpeğe bile nasip olan ziyafet

Adamlık ölçüsünde ne zor vardır, ne de iltizam
Ana rahminde şekillenir, ne katarsan temeline
Adamlık özgürlüktür, cetvel doğrultusunda, intizam
Adam gibi adam olmak, zordur, yalakanın ehline

Velhasıl farkındayım zor olanı önerdiğimin
Bilinir ki adamlığın bir karşılığı bulunamaz
Tasma - yular arasında yaşayıp gidenlerin
Oğlu ve kızından da bir “adam” umulamaz

11.06.2013