SelvilerGöklerle tanışmış ağaçlar alabildiğine uzanmış selvi selvi arz-ı endam etmekteyken büyüük bir koruluktayız ellerimiz birlikte uzanıyor dualar salkım saçak şafak rengi bir şiir koparıyoruz uzanabildiğimiz dallardan ellerimiz titrek utangaç yine de şuh değiyor birbirine elllerimiz yüreğimiz şafak rengi bir an göz göze geliyoruz denizle yüz görümlü ğü istiyorum yoksa açmam peçemi der gibi hava bulutlu mu güneşli mi lakin hayat yine de tadından yenmiyor şafak rengi mi desem kan rengi mi bazı acışan mevsim hangi mevsim ay hangi ay uçmasın diyerek zamanı iki ucundan mandallayıp göğün bir ucundan öteki ucuna gerilmiş tel iplere füme bir olgunluğun sarhoşluğuyla sen bakıyorum ki sen yine anlamlı kılan yeri göğü çiçek çiçek motif motif gergefleyen aşkınla nasıl da yakışıyorsun bu manzaraya her şeye rağmen her şeye inat şafak şafak atıyor varlığın çınlatırken kahkahalarınla aşka ramak kala füme bir olgunlukla renkleniyor dünyam içim dışım sırılsıklam sklamen bir rüyanın ertesi sabahıyım ilahi beni güldüren aşk hep sana rast geliyor tesadüflerim se3n ve yine sen benim sayılı mutluluklarım hayat yarım ya da çeyrek hiç bir zaman tam olamayan dönya benim içten gülüşlerim hep seninle nihayet gülümsüyor deniz mavinin en güzel tonlarıyla uçuk mavi derken çividi ve oh nihayet turkuaz bu ne telaş a canım daha sabaha çok var gel uyumayıp karşılayalım güneşin doğuşunu selvi selvi yanaş yamacıma gül yüzlü yar 30/Mayıs/2013/Perşembe/Bodrum Yüksel Nimet Apel |
Hey gidi ustam hey!!.... kırdıracaksın kalemleri bana...öptüm şiiri gözlerinden.
Hürmetle Kraliçem.