BİR GARİP SEVDAŞiirin hikayesini görmek için tıklayın ”Ben sana hep üşüyordum, Çünkü kıştım. Nakıştım, bakıştım. İnkar etmiyorum da bunu, Seni sevmek gibi büyük işlere kalkıştım. Ve lütfen inkar etme; Sana en çok ben yakıştım.” Özdemir Asaf Hep sana bakardım, Hatır sorma bahanesiyle yanına gider, Gizliden gizliye sana bakardım, Yakalanana kadar, gözlerinin içine dalardım, Yasaklı bir sevdaydı benimkisi, Dokunmayı düşünmem bile yasaktı... Düşüncem okunursa, hayalim bilinirse, Dile düşmek de vardı, Teneffüs saatlerinden bile kısaydı zaman, Dar vakitlerde huzur bulduğum, Aynamdın sen benim, İçim mutlulukla dolardı... Deli dolu bir sevdayı içimde yaşatırdım, İhtiyarlamazdım ama, Sırtımda kocaman, ağır bir tabut taşırdım... Aklımı kaçırmamak için, Kendimi çok uzaklara kaçırdığım olurdu, Hayallerim de, sevgim kadar büyüktü, Herkesten zengindim, herkesten farklı, Tüm iklim, tüm coğrafya benimdi, Evler, yatlar, katlar, arabalar, denizler, göller benimdi. Alemin kralı bendim, Ama bunların hiç birini istemezdim, Hayallerimde bile hep sana bakardım. Çoğu zaman kendimi bir eşkıya gibi hissettiğim de olurdu, Gözlerine zorla el koymuşum da, Zanlı kovalar gibi, peşime düşmüşlerdi, Sanki tüm gözler üzerimdeydi... Otobüse biletsiz binen aylak bir yolcu gibi, Her yanımı ter basardı, Avuçlarımın içlerine kadar terlerdim, Ben, terli terli sana bakardım, Yüzüm kızarırdı, utanırdım, çekinirdim, Sen görürdün, ama niye terlediğimi bilmezdin, Açtım, sevgine açtım, Doymazdım, Sen bilmezdin ama, gönlümü hep sana açtım... Sana çok şeyler söylerdim de, ‘Seni çok seviyorum.’ diyemezdim, Sanki seni kazanmışım da, Kaybedeceğimden korkardım, Bana ait olmayan bir şeye sahiplenmek duygusu, Heyecan verdiği kadar, acı da verirdi, Bir oyuncağa sahip olmak arzusundan daha şiddetli bir acıydı bu, Hep düşünürdüm, sen de beni düşünür müydün? Ağzımı açsam, konuyu açsam, Sana seni çok sevdiğimi söylesem, Bire on bahse girerim, sabaha kadar gülmekten kırılırdın, Komikti halim, izahı da yoktu durumumun, Seni sevmek, Aslında yedi başlı ejderhaya kafa tutmak gibi bir şeydi, Seni sevmekten korkuyordum, Ama her şeye rağmen seni seviyordum... Çok kereler kafamdan geçmedi değil, Çakır kafayla çıksam aniden karşına, Desem ki, ‘seni seviyorum ulan, Manyak gibi seviyorum, Deli gibi seviyorum, Mecnun gibi seviyorum, Tut elimden canımın içi, uzaklara gidelim.’ Bunları düşünmek bile ne kadar güzel bir duyguydu, Devresi yanmış, bitik kafamın sigortası da bozuktu, İçimdeki sesi dinler ve her defasında, Seni sevdiğimi bilmeni istemezdim, Çünkü, saygını yitirmek de vardı. ‘Sevmiyorum’ da diyemezdim. Sana acayip haksızlık olurdu, Bu ikilem arasında, gidip gidip gelirdim, Sevmeye kararlıydım ama, Dile getirmeye kararsız kalıyordum, Anlayacağın, bunca zaman ne kalbine girebildim, Ne de bu belalı yoldan çıkabildim, Sonrasında, işte böyle bir deli şair olup çıktım, Çıkış o çıkış, Bir daha da geriye dönemedim... Şimdi bana ’ başım belada, gel ’ desen, Yüreğimi ortaya koyarım, Canımı da, İstersen dünyayla savaşırım, Yalanım varsa namussuzum, Yalınayak düşerim yollara, Ölümüne koşarım. Koşarım koşmasına da, Yüreğim engeller beni, Utanırım, yüzüne bakamam, ‘Utanma, yüzüme bak!’ dersen ne derim? Altını ıslatan çocuklar gibi, Sessizce bir duvar dibinde beklerim, Dik de duramam, terlerim, Biliyorum suçluyum, Biliyorum, kutsal emanetine hıyanet ettim, Çünkü ben seni, İznin olmadan sevdim... Vecdi Murat SOYDAN (Yaşanmamış Aşkların Şairi) 29 Mayıs 2013-Saat : 12.55-Isparta |